Paraloka üzerine konuşma

Paraloka üzerine konuşma 1973-03-25

Location
Talk duration
60'
Category
Public Program
Spoken Language
English

Current language: Turkish, list all talks in: Turkish

The post is also available in: English, Hindi.

HALKA AÇIK PROGRAM 3.GÜN COWASJİ JEHANGIR HALL, MUMBAI, 24.03.1973

PARALOKA ÜZERİNE KONUŞMA

Farkındalığa biraz ışık tutabiliriz. Size daha önce de söylediğim gibi - daha ileri gidemeyeceğimizi söyleyerek arayışı bir noktada durdurmamız gibi. Kendi varlığımız içinde, sempatik ve parasempatik sinir sistemi şeklinde negatifliğe ve pozitifliğe sahibiz. Din arayışında bile, dikkatimizi buna doğru yükseltmeye başladığımız zaman, onu dışarıda aramaya başlarız. Bu bizde yanlış bir şey olduğu için böyle değildir, evrim sırasındaki alışkanlıklarımız yüzünden bu bizde kaldı. Örneğin, bir balık sudan çıkıp, bir sürüngen oldu ve sürünmeye başladı. O toprağı, toprağın sertliğini hissetti ve yürümeye başladı. Aynı şekilde, her bir evrimsel sıçrama dışarı çıkarak olmuştur ama şimdi evrim içeride olmak zorundadır çünkü bu enstrümanın tam olarak gelişmesinin son aşaması içinizde bina edilmiştir. Aslında artık bu gerçekleşmesi gereken şey evrim değil, bir tekamüldür. Örneğin, Hindistan'dan Singapur'a bir teyp götürüyorum ve bunu yapmaya başlıyorum, enstrümanı hazırlıyorum ve sonra Ben aynı şekilde geri dönüyorum. Başınıza gelen her şeyi kendi içinizde kaydetmek, bu bir tekamüldür. Bununla, başlangıçta ölü olan her tezahürün farkındalığı, belirgin hale gelir. İnsanda, bilinç ışını, bizdeki bu beynin prizmasından geçtiğinde, kırılır ve biz üç tür enerji elde ederiz.

Bunun dışında ilaveten, sempatik olandan iki tane vardır; biri sağ; diğeri ise solda. Sağ elini kullanan bir adamın sempatik sinir sisteminin sol tarafı (şimdi sadece sağ elini kullanan adamla ilgileneceğim), bilinçaltının deposudur ya da bu, sayesinde bilinçaltımızdan gelen sezgileri aldığımız bir fiştir demeliyim. Bilinçaltının yarısı, düşüncelerimizde, hafızamızda ölü olanların ve dünyadaki tüm ölü şeylerin içine alındığı evdir. Öldüğümüz zaman aslında ölmeyiz; en şaşırtıcı olanı ise hiçbir şeyin ölmemesidir. Yalnızca varlığımızın çok küçük bir kısmı geri çekilir, bir element olan toprak sayesinde tezahür eder, ölür. Aksi takdirde, atmosferde, onların deyişiyle paralok'ta (öbür dünya), biz paralok'ta kalırız, eğer bu gözleri geliştirirseniz sizin onları görebileceğiniz bir yerde. Onlar varlar. Şimdi burada oturuyoruz, bu kıyafetlerimizi burada bırakarak gitmemiz gereken başka bir dünya var. Biz bu dünyaya tekrar geldik. Bu paralok ya da ölüler dünyası vardır. Aradaki fark şu, biz burada büyürken, onlar küçülüyor ve küçülüyorlar, ta ki küçük ufacık bir çubuğuna dönüştükleri bir aşamaya varana dek. Onlar kendilerinin (yaşarken) tamamlanmamış fikirlerini geliştirecek ve tezahür ettirecek / ortaya çıkaracak arzu gücüne sahipler. Diyelim ki, harika bir ilaç icat eden bir doktor ölüyor. Bu doktor birisini seçtikten sonra, o kişinin içinde tecelli edebilir ve insanlara iyilik yapmaya çalışabilir.

Londra'da, uzun zaman önce ölmüş olan Doktor Lang'ın çok büyük bir organizasyonu var. Ve bir gün, savaş alanında savaşan bir asker aniden birisinin zihnine girdiğini hissetti. Birisi şok geçirdiğinde, onlar bu anı insan ruhunun içine girmek için kullanabilirler - süper bilinç olan bir ruha. Doktor bedene girdiği zaman bu adama, "sen gidip Londra'daki oğlumu görmelisin ve ona, benim senin bedeninde bir medyum olarak çalışacağımı söylemelisin" dedi. O da gidip onun oğluna bunu söylemiş, oğul ise buna inanamamış. Bunun üzerine, doktorun oğlunun bilmediği bir sürü gizli şeyi ve ayrıca oğlundan başka hiç kimsenin bilmediği şeyleri ona anlattı. Bu oğlunu ikna etti ve Doktor Lang çok büyük bir organizasyon başlattı. Ben onların yardımıyla iyileşen pek çok insanla tanıştım. Şimdi, bir doktor sizi bu paralok’a bağladığında; (örneğin, Los Angeles'ta biriyle bağlantım varsa, kendimi orada bulunan diğer insanlarla bağlayabilirim), başka bazı doktorlardan gelip sizi iyileştirmesini, size iyilik yapmaları için onların yardım etmelerini isteyebilirsiniz. Bu, zihnimizde sahip olduğumuz ve ruhsal şifa olarak bilinen şeydir. Uzun yıllar boyunca bu tür çalışmalar yapan bir öğrencim var. Yaklaşık on altı yıl boyunca bu işi yaptıktan sonra, kendisini çok sersemlemiş hissetmeye başladı ve Beni görmeye geldi. Ellerini Bana doğru uzatmasını istediğimde, onun çok hasta olduğunu gördüm. Ben de ona, "Sorun neydi? Ruhsal şifa mı yapıyorsun?" diye sordum.

Doğal olarak ilk cevap, "Nereden biliyorsunuz, Mataji?" oldu. "Unut gitsin" dedim. Sonra çok açık bir şekilde ona, "Ruhunda olan bu şeyden kurtulmalısın" demek zorunda kaldım. O, medyum olarak çalışan bütün bu insanlar arasında şimdiye kadar karşılaştığım en bilge kişiydi. Dedi ki, "Mataji, ben bunu istemiyorum. Lütfen tüm bunları kaldırın. Ben sadece Yüce olanı, Param'ı istiyorum". "Eğer istediğin buysa, alacaksın", dedim. Bunu aldı ve ellerinin titremesine yol açan ruhsal şifa gücünü kaybetti. Şimdi doğal bir iyileştirme gücüne ve uyandırma gücüne sahip oldu ve şu anda Benim en sevgili öğrencilerimden biri. Ve bir gün şifacılıkta çok ileri gidecek, çünkü bu [ANLAŞILAMIYOR]. Yani, iyilik yapabilecek insanlarımız var ve onlar sizin aracılığınızla tezahür etmek istiyorlar. Ancak, Doktor Lang'in neden kendi oğlunun içine girmediğini düşünmek gerekir? Çünkü uzun vadede kendi oğlunun acı çekmesini istemiyordu. Herhangi bir kişi medyum gibi davrandığında, o kişi Sahaja Yoga için iyi değildir. Siz bağımsız değilsiniz. İlk olarak, üzerinizdeki tüm bu astral (fiziksel olmayan bir varoluş alemiyle ilgili olan) emellerinizden tamamen bağımsız olmalısınız ve ancak o zaman kendi varlığınızın güzelliğini, ihtişamını hissedebilirsiniz. Prangalar içinde olan bir kişi Kral yapılamaz ve o kişinin tahta geçmesi istenemez. Ülkemizde çağlardan beri "mohini vidya" (hipnoz) ve "paralok vidya" (öbür dünyanın / başka bir dünyanın bilgisi) üzerinde çalışan insanlar var ve Amerika'da büyücülük yapan insanlar gördüm.

Amerikan halkının en güzel yanlarından biri kesinlikle dürüst olmalarıdır. Eğer büyücülük yapıyorlarsa, onlar biz büyücülük yapıyoruz derler. Başka bir isim almazlar ve bir cadı kendisine “Devi” demez. Onlar böyle bir şey yapmazlar. Şimdi, bu tür bir çalışma, bunun nasıl yapıldığı çok uzun bir şey ama Ben size kısa bir şekilde anlatabilirim. Size söylediğim gibi, içinizde ölü olan her şeyi barındıran, tüm bilinçaltı zihninizi içeren libido, solar pleksusunuzla doğrudan bağlantılıdır. Aynı şekilde, sağ kanal ve sol kanal, her iki sempatik sinir sistemi de solar pleksusunuzla, Manipur çakranızla doğrudan bağlantılıdır. Herhangi bir doktor bunu garanti edebilir ve eğer bu böyleyse bunu söyleyebilir. Ama ne yazık ki, parasempatik yukarıda asılıdır. Kundalininin omurgaya taşınmasında en önemli rolü oynayan vagus sinirinde, solar pleksus ile vagus siniri arasında bir Void (boşluk) vardır. Bu Void-boşluk büyük dini sistemlerde tarif edilmiş ve insanlar bu konuda kitap üstüne kitap yazmışlardır. Dolayısıyla, dikkatiniz dine bile yönelir yönelmez, siz sempatik sinir sisteminizde ya sağa ya da sola doğru büyümeye başlarsınız. Sempatik sinir sisteminin sağ tarafına doğru büyüyerek, tabii ki sağ tarafını kullanan bir erkekte, siz libidoya gidersiniz. Libido seks noktasından, beynin altındaki yer olan "muddha "ya (alın) bağlanır ve burada Agyna çakranıza dokunur. Dolayısıyla, herhangi bir çaba göstererek, libido’nun içine düşme tuzağına kapılırsınız - ki bu zaten sizde vardır, bu kendinizle ve Parama ile arasında var olan bir bağlantıdır.

Diğer taraf ise herhangi bir acil durumda harekete geçmenizi bekleyen sempatik sinir sistemidir. Eğer herhangi bir acil durum varsa, dün size anlattığım gibi, eğer elinizde bir tahriş varsa, o kadar yoğun bir şekilde harekete geçmeye başlayacaktır ki, o aşırı şekilde harekete geçecek ve kötü huylu bir hastalık yaratılabilecektir. Şimdi her iki şeyin de sizin kendi yıkımınız için nasıl var olduğunu görün. Şimdi, insanların hipnotize edildiğini gördüğünüzde - dürüst olanları, biz hipnozcuyuz, hipnotizmacıyız derler, onlar bütün bu şeyleri söylerler, bu dünyada çok dürüst insanlar da var, herkes hilekar değildir. Bu yüzden onlar açıkça, biz hipnotize eden insanlarız derler. Onlar sizi hipnoz ettiklerinde, aniden bilinçaltı zihninize dalarsınız, bilinçli zihin onun içine dalar ve siz dış dünyaya karşı bilinçsiz hale gelirsiniz. Ve orada siz, sizi hipnotize eden kişinin taleplerine göre hareket etmeye başlarsınız. Şimdi, bunu neden yapıyorsunuz? Eğer o size zıplamaya başlamanızı söylerse, zıplamaya başlarsınız. Eğer kendinizi hasta hissetmeye başlayacağınızı söylerse, sizin başınız dönmeye başlar. Eğer birden bine kadar saymaya başlayacağınızı söylerse, bunu yapmaya başlarsınız. Böyle bir şeyi yapmaya çok istekli olan bir kız vardı ve Bana sordu ve Ben de ona "Lütfen oraya gitme" dedim. Beni dinlemedi - oraya gitti ve beyefendi ondan birden başlayarak bine kadar saymasını istedi. Çok masum bir kızdı ve ona ne olduğunu biliyordum. Bu olaydan hemen sonra onu görmeye gittim ve baygın halde olduğunu gördüm. Bu, sanki zihninizi kapatmak gibidir - Beni dinlediğiniz bilinçli zihin sadece kapatılır. Siz bir bilinçaltına da girebilirsiniz.

Sempatik sinir sistemine doğru yapılan herhangi bir hareket, parasempatik sinir sistemine ve Kundalini'ye aykırıdır. İda ve Pingala insanların üzerinde çalıştıkları iki sempatik sinir sistemidir ve bu yüzden de onlar asla aydınlanmalarını alamamışlardır çünkü parasempatik sinir sistemi için, Void’u-Boşluğu Tanrısal Sevgi ile doldurmalısınız. Mekanik bir çalışmayla Tanrı'ya ulaşamazsınız, bu anlamanız gereken basit bir gerçektir.

[Arayış içindeki bir kişiden duyulamayan soru veya yorum].

Shri Mataji: Bunu Bana söylediğiniz için mutluyum. Şimdi, biz çabalarımız vasıtasıyla libido ile bağlantıda olduğumuza göre, birisi Tanrı için ağlayıp, sızlanmaya başladığında, o kişi Deity için garland’ın geldiğini görebilir ve kendisine garland takabilir. Bu oldukça mümkündür. Bunda çok fazla şaşılacak bir şey yok. Bu o kişinin Paralok ile ne kadar bağlantıda olduğuna bağlıdır. Aydınlanma almamış, kendisi ölmüş olan ve Tanrı'nın var olduğunu söylemek isteyen pek çok aziz vardır. Onlar bunu halledebilirler ama eğer bu kişiler aydınlanmış insanlarsa, onlar bu kişilerin ruhuna asla girmezler. Onlara bunun gibi kimi işaretler verebilirler ama eğer onlar aydınlanmış kişiler iseler, asla onların ruhlarına girmezler çünkü bağımsızlıklarını elde etmişlerdir ve onlar başkalarının bağımsızlığına da saygı duyarlar. Şimdi, eğer sempatik sinir sisteminin, nasıl çalıştığına bakarsanız; sempatik sinir sisteminin belirtisinin - daha fazla nefes alıp verme, daha yüksek nabız, daha fazla kalp atışı ve bağırsaklarınızın daralması olduğunu, bunun da kabızlığa ve bu gibi şeylere yol açtığını görünce şaşıracaksınız. Dolayısıyla, mohini vidya, onların bunu öğrenme şekilleri – onlar her şeyden önce, ölmüş olan şeytani dehaların efendileridir.

Onlar eğer şeytani bir deha olan bir kişiyi tanırlarsa, onların kötü yöntemlerinden faydalanmak isteyen bu tür insanlar, bu kişilerin ölmelerini beklerler ve öldükleri zaman "shmashanalara" (cenaze alanları) giderler. Çünkü ölüler - öldüklerinde bedenleri geride kalır ama Atma havada asılı kalır; en azından on üç gün boyunca. (Ölü ruh) Hemen doğmaz. Bazı insanların (tekrar) doğması beş yüz yıl bile sürer çünkü onlar .... [duyulmuyor]. Yani, orada (havada) asılı duran o ruh, bu insanlar tarafından libidoları sayesinde yakalanır ve onlar ölü maddenin bir kısmını oradan alarak, o ruhun bir kısmını alırlar. Örneğin, kafatası kemiğini (mezardan) çıkarabilirler. Hatta (ölünün) küllerini bile alabilirler çünkü ruhun yeniden doğması gerektiği zaman, onun eksiksiz bir bedene sahip olması gerekir. Bunun için bu küller gereklidir ve eğer bu küller bu insanlar tarafından kontrol altında tutulursa, o zaman (bu şeytani ruhlar) topal ellerle veya topal bacaklarla doğarlar ve bu bir sorun olur. Yani, onlar orada asılı halde gezinmeye devam ederler ve o zaman (kötü ruhlar) kendilerini onlara teslim ederler ve hakimiyetlerini tamamen kabul ederler. Şimdi bu insanlar halkın içine çıkıp, biz size mucizeler gösterebiliriz diye duyuruyorlar. Bunu yapabilirler, neden olmasın? Çünkü bizim için mucizeler aptalca bir şeydir. Örneğin, Benim bir akrabam geldi ve Bana, bir sadhuji'nin (kutsal sayılan bir kişi) kendisine bir yüzük verdiğini söyledi. Ona güldüm ve "Senin kaç tane yüzüğün var?" dedim. Kendisi çok zengin bir adamdır ve o Bana, "on tane elmas yüzüğüm var" dedi. "Bu kişi sana on birinci yüzüğü vermiş. Ondan yüzük istemeye mi gittin?" dedim. "Hayır, hayır, ben ondan çok kutsal bir şey istemeye gittim" dedi. "O zaman bu yüzüğü neden kabul ettin? Yüzüğü atmalıydın", sen ona, ben bu yüzüğü istemiyorum demeliydin. "Bunu neden kabul ettin?" dedim. O da, "tamam, şimdi bu benim umurumda değil ama siz bu konuda bir şeyler yapın" dedi. Şimdi bunlar bizim gerçekleştirdiğimiz deneyler, siz de gelip görebilirsiniz. Her şey size açık. Burası hepiniz için, gelip açık fikirli bir şekilde bunu görmeniz için açık bir laboratuvar, sadece bununla alay etmek ya da gülmek için değil, anlayış içinde görmek, tüm insanlık içim iyilik yapmak için. Yani, Ben ona bunu söyledim. "Şimdi bana aydınlanma verin" dedi. Bende, "yapamam" dedim. O da, "neden?" diye sordu. "O yüzüğü çıkarman gerekecek" dedim. "Yapamam" dedi. O zaman, "Bende sana aydınlanmayı veremem" dedim. Daha sonra başladığım zaman ona, "Pekâlâ, ellerini Bana doğru uzat" dedim. Ve titremeye başladı. "Bu da nedir? Ben neden titriyorum?" dedi. "Şimdi yüzüğü çıkar" dedim. Titremesi hemen durdu. "Bunu at" dedi. "O yüzüğün pazardan satın alabileceğini biliyor olmalısın ama sen Tanrısal olanı pazardan satın alabilir misin? Neden beynini kullanmıyorsun? Sen çok zeki bir adamsın. Sana ne oldu böyle?" dedim. Tüm bu "mucizeler" işe yarıyor. Geçen gün, tam da bu konu hakkında konuşacağım sırada, Punjab'dan Bay Sharma adında bir beyefendinin gelip, Mataji hakkında sorular sorması çok şaşırtıcı oldu. Halkımdan bazıları da oradaydı ve "Mataji'nin yaşı kaç?" diye sordular. "Elli yaşında" dediler. "Hayır, ama ben dört yaşında olan bir Mataji biliyorum ve o kendisine bir şey diyor ve tüm [duyulmuyor/sinema] insanlar onun peşinde. Ne olmuş ona, nerede o?" dedi. "Bilmiyoruz" dediler. Adam, onun hakkında bir sürü araştırma yapmaya başladı.

Bu yüzden onun CBI'dan (Merkezi Soruşturma Bürosu) gelen birisi olduğunu ya da bu kişi burada ne yapıyor acaba diye düşündüler ve sonra onlar ona "bak şimdi, yarın meditasyon için buraya gel ve Mataji ile tanışacaksın", dediler. Bir şekilde Ben, tekrar buraya geldim. O Beni gördü ve "Hayır, hayır, hayır, hayır – benim bahsettiğim Mataji bu değil" dedi.

Daha sonra o kişi Bana şunu anlattı, bir çocuk vardı, bir beyefendi Beni görmeye geldi, ve ona dedi ki, "sen bu yeni girişime bin rupi ya da bin beş yüz rupi yatıracaksın. Bu bir girişim. Lütfen bu parayı bana yatırın. Ve sizi temin ederim ki, bir ay içinde size bunun iki katını iade edeceğim" dedim. O da "nasıl?" dedi. "Benim dört yaşında bir kızım var ve mucizeler yaratıyor" dedi. Bu kişi kendi gözleriyle bunu görmüş, kız havadan şunu bunu ortaya çıkartıyor. Şimdi, dört yaşındaki bir çocuk olumlu bir şey yapamaz, yani bilinçli olarak. Ama küçük çocuk bunu gösteriyordu; ondan ne isterseniz isteyin, o böyle yapıyor ve bu şekilde veriyordu. Adam hayretler içinde kalmıştı ve bu parayı ona verdi; hemen bu parayla birlikte bu daha da ileri gitti. Şimdi o kişi Bana dedi ki, "beyefendi ortadan kaybolmuştu ve Mataji ismini okuduğum zaman araştırmaya yapmaya geldim". Bende "Benim sizden para almaya ihtiyacım yok ama Tanrı'ya şükür buradasınız. Yarın meditasyonunuz için gelin. Belki de bin beş yüz (rupi) o kadar da büyük bir miktar değildir. Eğer aydınlanmanızı alabilirseniz, sonsuza dek kurtulursunuz", dedim. Şimdi, sahip olduğum bu farkındalığımı başkalarına nasıl aktaracağıma dair Kendi yöntemini bulmak üzere yaptığım araştırma sırasında, bu guruların birkaçına gittim. Bunlardan bazılarını tarif etmeye çalışacağım ve şimdi siz de beyninizi kullanın ve ne olduğunu görün.

Her şeyden önce, çocukluğumda, babam Bana bir sadhu/fakir geldiğini ve kimi büyük mucizeler gerçekleştirdiğini söyledi. Bunun üzerine Ben de o beyefendiyi görmeye gittim. Ve gördüğüm şey neydi; onun elinde bir "chimta" (maşa) vardı, chimta'yı biliyor musunuz? Sanırım İngilizcede bunun için bir kelime yok. Yani o adam, bu sert şeyi kullanarak yanına gelen herkese vuruyordu. O zaman Ben, "bu nasıl bir insan – Ben buna dayanamıyorum. Bu imkânsız" dedim. Aslında yaptığı şey bir adama vurmak ve bir şeytanı o adamın üzerine yerleştirmek, diğer bir şeytanı da, diğer bir başka kişinin içine koymaktı. Bir süre sonra insanların yüzüklerini çıkardıklarını, her şeylerini çıkardıklarını ve ona elden teslim ettiklerini gördüm. Derhal ellerimi ona doğru uzattım ve onun negatif bir insan olduğunu anladım. Negatif bir şahsiyeti nasıl ortaya çıkarırsınız? Bunu da anlatacağım. Bu çok kolay. Size bütün numaraları göstermeliyim. Daha sonra Haridwar'da başka bir kişiye gittim. Kayınpederimin evinde harika mucizeler yapıyordu. O kişi Beni görür görmez, titremeye başladı. Kesinlikle titriyordu. "Anne, anne" dedi. Ben de "Ne yapıyorsun?" dedim. "Bundan kurtulmak istiyorum. Lütfen tüm bu şeylerden beni kurtar. Artık hastayım, tamamen bittim, lütfen beni bundan kurtar" dedi. "Bu işi bıraktığına emin misin?" dedim. "Evet" dedi. Şaşıracaksınız; beş dakika içinde hastalıklarından kurtuldu. Ve aydınlanmasını daha sonra, çok daha sonra; yaklaşık iki yıl önce aldı. Aynı şekilde, Pune'a gittim - Beni görmeye gelen bir beyefendi, bir "mantrika" (bir tantrik) vardı. Aynı zamanda o kişi bir Bay More ile birlikte kalıyordu ve Bana şöyle dedi, "Mataji, ben artık bundan bıktım. Pek çok insanı iyileştirdim ama şimdi başım çok ağır ve lütfen Beni tüm bunlardan kurtar", dedi. Ben de ona, "bütün bunlardan sonsuza dek vazgeçmeye karar verdin mi?" diye sordum. "Mataji, beni bu hayattan kurtar. Artık o aracı kullanmayacağım", dedi. Şimdi bunu ayrı şekilde görebiliyorum. Başlangıçta bunun, gurumun bana musallat ettiği bir medyum olduğunu bilmiyordum. Şimdi onu ayrı olarak görüyorum, bazen gurumu da görebiliyorum ama gece gündüz uyuyamıyorum. Çok kötü zamanlar geçiriyorum, dedi. "Eğer bundan eminsen, o zaman aydınlanmaya ulaşacaksın, endişe etme", dedim. Ve o beş dakika içinde aydınlanmasını aldı, şaşırtıcı bir şekilde. Belki de gerçekten bıkmıştı ve çok dürüsttü. Ona, "Bir şeyleri görme, bir şeyler söyleme gücünün tamamını kaybettin", dedim. Bu kişi eskiden gelecekte olacak olanı anlatır, bir şeyler görürdü. Onlara, sizin babanızın nerede olduğunu, oğlunuzun nerede kaybolduğunu söylerdi. Bunun üzerine o dışarı çıktı ve Bay More'a, "Bu nasıl mümkün olabilir ki, Mataji benim tüm siddhilerimi elimden aldığını söylüyor. Bu mümkün değil. Çünkü ben bunu yirmi beş yıl boyunca yaptım", dedi. Bay More, "pekala, o zaman mantralarına başla" dedi. Diğer kişi beş dakika içinde tüm güçlerini kaybettiğini fark etti. Sonra More ona, "Endişelenme. Şimdi sen Tanrısal bir niteliğe sahipsin. İlahi olanın akıyor olmasından dolayı ve bunu yaptığınızı hissetmeden bile yapıyor olmanızdan dolayı sevinçli ve mutlu olun. Bu ne büyük bir sevinç - kendi saygınlığınız ve bağımsızlığınız içinde kalın ve ölecek olan bu aptalca maddi şeylere bağlı kalmayın", dedi. Ancak, rakshasalar olarak enkarne olan negativite kendi içinde, bizim sahip olduğumuz tek bir şeye sahip değildir – bu şeyde Sevgidir. Onlar hiç kimseye karşı sevgi beslemezler. Sonrasında arayışım sırasında Ben, pek çok insana gittim.

Onlar bana, sen benim müridim ol dediler. Ben de, "tamam, senin müridin olacağım" dedim. Bir beyefendiye gittim. O bana, bir "sanyasa (münzevi bir hayat) yaşamı sürmek zorundasın", dedi. Ben de "bunu yapmayacağım" dedim. O bana "Neden?" dedi. "Çünkü ben bir sanyasini’yim" (Kadın Münzevi) dedim. "Bu doğru, ama yine de bu elbiseyi (aşı boyası renkteki cübbeleri) giymek zorundasın" dedi. "Ben bunu kabul etmeyeceğim" dedim. "Neden?" dedi. "Bu kalbimi incitecek, ailemi incitecek, bu annemi, babamı, herkesi incitecek. Neden değmeyecek bir şey için onları incitmemi istiyorsunuz?" dedim. O da hemen Beni sempati ile büyülemeye başladı. "Ama kocanla mutlu musun? O sana iyi davranıyor mu?" dedi. "Onun bana nasıl davrandığını bilmiyorsunuz" dedim. O zaman başka bir numaraya başladı, "Bırak ağlasın. Bırak sızlansın. O ne yapacak ki? Sonuçta ağlayacak, sızlayacak ve iyi olacaktır." Şaşırmıştım. Kocam için duyduğum sevgiyi ve kocama gösterdiğim saygıyı bile göremiyordu. Önerdiği şekilde - ona dedim ki, "Yirmi beş yıldır tanıdığım kocama karşı böyle şeyler söylemeye nasıl cüret edersin? Ve tüm aile bireylerime zarar veren bu saçma şeyi vücudumda kabul etmemi istiyorsun. Sizin insanlığa karşı hiç sevginiz yok". Gidip kendi ebeveynlerini tehdit eden insanlar var, "Eğer bize para vermezseniz, gidip sanyasi olacağız. Öleceğiz. Çıplak olacağız". Bu, sizin ebeveynlerinize karşı utanmazlığınızı ifade etmenizin diğer bir yoludur. Gençlerimiz ebeveynlerine karşı isyan ederek, onları inciterek ve rahatsız ederek çok güzelleştiklerini düşünüyorlarsa, bunun yolunun bu olmadığını bilmelidirler. Ebeveynlerini sevemeyenler bu dünyada hiç kimseyi sevemezler.

Dünyanın tüm nimetleri size yalnızca ebeveynleriniz vasıtasıyla gelir. Ebeveynlerini inkâr edenler - tabii ki ebeveynleriniz size karşı yanlış bir şey söylüyorsa, bunu anlayabilirim. Ancak, kasıtlı olarak gidip onları sürekli olarak incitmemelisiniz. Bu ülkede bu tür çocuklara dair örnekler var - bu büyük ülkede; vibrasyonlar her yerde. Shravan'ı (Kör ebeyenleri olan ve kendisini tamamen ailesine adamış bir oğul) duyduk. Vithala'nın tapınağının (Ebeveynlerine çok kötü davranan Pundalik adındaki kişinin geçirdiği değişim) tamamı bir kişinin adanmışlığı üzerine inşa edilmiştir, bu oradadır. Bu negatif insanlar Tanrı'nın size verdiği güzel olan her şeye karşı isyan etmenizi öğretirler. Sizi vurmalarının ilk yolu budur; anne babanıza, kocanıza, karınıza karşı gelmenizi söylerler, tüm prangalarınızı kırmanızı isterler. Yol bu değildir. Din, Sevgi üzerine kuruludur. Peki onlar bunu nasıl yapıyorlar? Üzerinize bu kötü ruhları yerleştirerek. Bununla siz onlar için para getirecek ve sahip olduğunuz her şeyi onların ayaklarına teslim edeceksiniz. Ve onlar hayatın lüksünün tadını çıkarırlar. Onlar hatta öyle aptal insanlardır ki, lüksün ve geçici şöhretin hiçbir neşesi olmadığını neden anlamıyorlar? Başka bir sadhu-ji Bana, "son yaşamımda sen benim eşimdin" dedi. "Harika. Ben ise senin için böyle düşünmüyorum" dedim. Bu durum, kadınlarla ilgilenen pek çok sadhu’da çok sık rastlanan bir şeydir - bilirsiniz, bu kadınlar basit kadınlardır. Eğer birisi onlara kocalarının aleyhinde bir şey söylerse, onlar hemen “evet, evet, bak bana sempati duyan birileri var” diye hissederler. Biraz sempati ile bir kadını kazanabilirsiniz, zavallı şey. Kalkıp Bana, “son hayatımda sen benim karımdın” dedi. Ona dedim ki, "Efendim, son hayat öldü, gitti. Son hayatımda kocam olduğun için benden bir şeyler yapmamı istiyorsanız, sizin şimdilerde evli olduğunuz bu kişiye ne olacak? Bu sefer ki için ne düşünüyorsun?" dedim.

Bu tabii ki onu çok öfkelendirdi. "Benim için, kocam dışında, sen de dahil olmak üzere, bütün herkes Benim çocuğumdur" dedim. O zaman onlar için, insanlara yaklaşmanın başka yolları da var. Onların zayıf yanlarından faydalanmak. Onları öyle bir büyülersiniz ki, bilinçaltları otomatik olarak onlara hükmetmeye başlar. Her şeyden önce siz, birisinden ağır ağır nefes almasını istersiniz. O kişi ağır nefes almaya başlar başlamaz, sempatatik tetiklenmeye geçersiniz; bu otomatikman olan bir şeydir. Ve o zaman siz, bu kişiyi hemen şeytanla büyülersiniz. O kişiye üzerinde şeytan olan bir kolye verirsiniz. Şimdi bu şeytan o beyefendiyle birlikte eve gider ve olan biten her şeyi anlatır. Grubumuzda bir bayan vardı - kendi grubumuzda, zaten astral şeylerin (yarattığı) sıkıntıdan mustaripti. Bana geldi. Başlangıçta, biliyorsunuz, bu konuya Ben hiç girmek istemedim. Onun yüzünden, bu konuda şimdi bu kadar açığım. O Bana geldi ve Bana, "Mataji, ben Senin geçmişini görebiliyorum" dedi. İlk kez Ben, onun üzerinde oturan bir şeytan olduğunu gördüm. Eğer şeytan değilse bile, bir aziz ama siz ondan bağımsız değilsinizdir. Eğer aydınlanma olmaksızın, bir şeyler görüyorsanız, bu iyi değildir. Her şeyden önce böyle bir kişinin - grubumuz içinde olan böyle korkunç bir "jagruti" (uyanış) sarsıntısı ve bu gibi şeyler başından geçen sadece iki vaka var. Her ikisi de kesinlikle çok şiddetliydi. Yani o cesaretini içinde topladı. Ve Ben Amerika'ya gittiğimde, bunu herkese anlatmaya başladı - Ben buyum. Ben şunun enkarnasyonuyum, ben bunun enkarnasyonuyum. Peki ne anlatıyordu? Sizin oğlunuz nerede kayboldu? Paranız nerede kayboldu? Ve Benden aydınlanmaya almış olan bütün bu insanlar vibrasyonlarını kaybetmeye başladılar.

Bunun neden olduğunu anlayamadılar. Sonra içlerinden bir adam, "Acaba bu kadın aydınlanma mı aldı?" diye düşündü. Ve onu sorguladığında, o kadının aydınlanma almadığını, onlara sadece geçmişi, korkunç bir geçmişi anlattığını fark etti. Bunun üzerine bu adam her şeyi kontrolüne aldı ve insanlara dedi ki, "Sizler Tanrısal olanın ilgisinin ne olduğunu görmek zorundasınız? Tanrısal olan, size babanızın kim olduğunu söylemekle ilgileniyor mu? Önceki yaşamlarınızda sizin bu kadar çok babanız varken? Ya da paranızı nerede kaybettiğinizi veya "satta" (kart kumarı) oynarken para kazanacak olup olmadığınızı?" Bu tür insanlar size yarıştaki bir atın numarasını söylemekte çok iyidirler. Geleceği değil ama gidip jokeyden, medyumları aracılığıyla bunu öğrenirler. Yani bu bayan bunu yapmaya başladı. Geri döndüğümde öğrencilerimin çoğunun başının ağrıdığını gördüm. "Ne yapıyordunuz?" diye sordum. Ve bayanı gördüğümde, Kendi içimde onun, kişinin astral bedenini bir sopayla döverek çok zalim bir şekilde onları idare ettiğini anladım. Aydınlanma almış bir kişi için mümkün değildir. En büyük şeytani bir deha için bile, onlar bunu yapamazlar. Bu, Krishna’da olduğu gibi, onlar sadece bedeni öldürebilirler, bu farklıdır ama asla kişiyi dövemezler. Ve tüm bu astral bedenler ondan intikam aldılar ve hepsi onun evine yerleştiler. Şimdi insanlara dün evinizde ne olduğunu, dünden önceki gün ne olduğunu, geçmişte Benim kim olduğumu ve tüm bu şeyleri anlatmaya başladı. Bu öyle bir sınıra varabilir ki, Daadar'da yaptığımız celselerden birinde, ki bunu pek çok kişi gördü, orada en az yüz kişi olmalıydı, sıradan bir Maharashtra’lı bir hizmetçi olan kişi Benim darshanım’ı (kutsal bir kişiyi gözünle görmek) almak için gelmişti ve bu kadın titremeye başladı ve onun yanında bulunan bir başka hanımefendi de titremeye başladı.

Bunun üzerine Ben de elini tuttum ve ona "Neden buradasın?" diye sordum. Ses tonunu değiştirdi ve Marathi dilinde çok güzel bir şekilde konuşmaya ve konuşmasında Sanskritçe kelimeler kullanmaya başladı. "Sizin darshan'ınızı almak için buradayım" dedi. Bunun üzerine etraftaki herkes "Mataji kim ve sen neden onun darshan'ı için geldin?" diye sormaya başladı. Beni ve geçmiş yaşamlarımı anlatan elli shloka’dan (Anushtup ölçüsünde bir nazım yöntemi) oluşan bir konferans vermiş olmasına şaşıracaksınız. "Bu kadının içinden gidecek misin, gitmeyecek misin?" diye sordum. "Sizi övmeye ve insanların Sizin kim olduğunu bilmelerini sağlamaya geldim" dedi. "Sen bu konu için endişe etmeyip, buradan gitsen iyi olur" dedim. İnsanların gördüğü gerçek buydu. Bunu siz de göreceksiniz. Eğer Bana düzenli olarak gelirseniz, bunun gibi pek çok şey göreceksiniz. Bu yüzden ona, "Benim senin yardımına ihtiyacım yok - yeniden doğ ve geri dönüp gel, sen de aydınlanmanı al" dediğimde, o bunu kabul etti. O günden beri bu hanımefendi iyi. Tamamen iyi durumda. Kızımın ayah’ı (bakıcısı) bir gece, bizde kalmaya devam ediyordu. Ben de ona, "Gece vakti gitme, saat 12 civarı gibiydi, bu günlerde Bombay'daki atmosfer rakshasalar tarafından çok bozulmuş durumda" dedim. Kadın Bana inanmadı, dışarı çıktı ve ertesi gün kızım Beni aradı - "Anne, ne yapacağım, bu kadın çok fazla kusuyor, kendini çok kötü hissediyor ve vücudu titriyor", dedi. Ben de ona, "Ellerini denize doğru uzatmasını ve Benim adımı söylemesini ona söyle" dedim. Beş dakika içinde iyileşti. Ve geri döndüğünde Bana şöyle dedi: "Bedenimden dışarıya çıkan iki kişi vardı ve ben Sizi orada bir garland ve tüm o şeylerle beraber otururken gördüm". Doktorların tedavi edemediği pek çok psikolojik vaka ya da tedavisi mümkün olmayan hastalıkların çoğu astral isteklerden kaynaklanır.

Ve bu rakshaların bu büyük Mumba-Devi (Mumbai’nin Ana Tanrıçası), Mahalaksmi’nin şehrinde çalışmalarına devam etmelerine ne kadar çok izin verirseniz, bu insanların Sizin çocuklarınıza zarar vermeleri için onların serbest bırakılmaları şansı da, o kadar artar. İnsanları transa sokan başka bir Babaji (Baba veya rahip anlamında) daha var. O insanları iki hafta boyunca aç bırakıyor. Şimdi eğer vejetaryen olmayan biri varsa, o sana vejetaryenliğe sıkı sıkıya bağlı kalman gerektiğini, sadece lor / yoğurt yemen gerektiğini söylüyor. Şimdi, bu kişi zayıftır ve o aniden bu kişiye büyü yapar ve içine başka bir şeytan daha koyar ve bu kişi titremeye başlar ve ben vibrasyonları alıyorum, der ama Nasik'te, onun müritlerinden biri çok cesurdu ve Bana dedi ki, "Mataji, o adam bunların Tanrısal olduğunu söylese de, ben ona inanmıyorum. Çünkü ben yağ yemiyorum, korkunç bir baş ağrım var ve içimde Sizin müritlerinizin şimdi tadını çıkardığı herhangi bir neşeye de yer yok" dedi. Şeytanı bununla içinize sokan başka bir tip daha var -- bunu Manipur çakrasına sokanlar, elbette çok daha tehlikelidirler çünkü onlar size biraz kül verirler; bhoot içeri girer. Külleri çok zor yersiniz. Böylesi insanların ellerinde yanma olur, o kadar ki ellerinde kabarcıklar oluşur. Onun hakkında bir makale yazmış olan Patanjali'mizin (bir Hindu aziz ve Siddhi) kendisi de elini yakmıştır. Bunu size anlatabilecek pek çok kişi var. Dolayısıyla, bu insanlar tarafından çok içtenlikle size sunulan hipnotizma, onların yalnızca servet biriktirmelerine yardımcı olur.

Ben oradayken bu beyefendi Amerika'daydı. Bir gün halka açık bir bahçeyi görmeye gittim, orada onun pek çok müridi el ilanları falan dağıtıyordu. Bu yüzden Chandubhai'den, onlardan bazılarını toplamasını ve ilanı görmek istediğimi söyledim. Artık bir uzman olan Chandubhai, "Mataji, onların Agnya çakralarının hepsi ters yöne dönüyor" dedi. Eğer ortada herhangi bir deli varsa, eğer siz herhangi bir deliyi görürseniz, eğer aydınlanma almışsanız, Agnya çakranın hareketini nasıl bilebileceğinizi, siz bilirsiniz, tüm delilerde, onların Agnya çakralarının ters yöne döndüğünü göreceksiniz. Kundalini'ye hiçbir şey olmamıştır ama çakra sempatik tarafa doğru hareket etmiştir, bu sayede libido ile temas kurulur ve siz bir bhoot tarafından yönetilirsiniz. Bu yüzden bir beyefendiyi kenara çektim. "Hayır, ben zaten onun tarafından bozuldum. Bana burada her gün almam gereken bir şey verdi" dedi. Ve adam kesinlikle çok gergindi ve hemen terlemeye başladı. Bu beyefendi, sanırım daha sonraları Amerika'da çok para topladı, zavallı Amerikalılar, size söylüyorum, bazen çok üzülüyorum çünkü onlar gerçekte çok içten insanlar. Bu adam, orada olan pek çok insanın son kuruşunu bile onların ellerinden alıp götürdü ve onları deli gibi buraya getirdi, onlar onun elbiselerini yıkıyorlar, ayaklarını yıkıyorlar, her şeyi yapıyorlar. Ruhen farkındalıkta olan bir adam nasıl olur da kendi yemeğine, elbisesine, eşyasına, malına mülküne bu kadar dikkat eder? İşin güzellik yönü hariç, geri kalan her şey faydasızdır. Bu bir baş ağrısıdır. Birçok şeye sahip olmak baş ağrısıdır ama büyülenmiş olan insanlara bunu anlatamazsınız. Eğer onlara söylerseniz, çekip giderler.

Sizi dinlemezler, hiçbir şey yapmazlar, onlar size karşı sağır olacaklardır. Bu, pozitif olan her şeyi reddeden bir mizacın işaretidir. "Oh, hum to kush hain, hum anand mein hain" – biz çok mutluyuz, biz neşe içindeyiz. Sizi altı-yedi saat boyunca transa sokan bazı gurular var. Süregelen tüm bu saçmalıklarda nedir? Sadece yedi saat boyunca trans halinde kaldıktan sonra, kendiniz olmanız, normal benliğinizde olmanız mümkün müdür? Hayır. Eğer aydınlanma almışsanız, sonsuza dek aydınlanmışsınızdır. Her an aydınlanmışsınızdır ve o zaman, her zaman meditatifsinizdir. Sizin kolektif bilinçte olmadığınız tek bir an bile yoktur. Diyelim ki bu insanlardan biri trenle seyahat ediyor, onlar aniden bir ağırlık hissediyorlar. Önde duran bir kişinin Kundalinisini buraya yükselmiştir. Bordi'de hoş bir müzik partimiz vardı, iki-üç kişi gelmişti. Ve müzisyenler şarkı söylemeye başladığında, bu kişilerin Kundalinileri yükseldi. Tabii ki Ben aydınlanma vermek için orada değildim ama onların Kundalini'si yükseldi. Ve bu çok ağırlaştı çünkü onların üzerlerinde astral bir şey oturuyordu. Ve böyle görünmeye başladıklarını ve titremeye başladıklarını bilmiyorlardı ve anlayamadılar. Bu bazen çok komiktir, yani insanların davranış şekilleri çünkü bhoot'ların ve şeytanların içinde hiç edep duygusu yoktur. Küçük çocukların etrafında bile dolanırlar. Sizi kendilerine o kadar köle yaparlar ki, siz en iğrenç bir şekilde davranmaya başlarsınız. İyi bir aileden gelen iyi bir kızın çıplak olduğunu ve fotoğraflarının Amerika'da çok yüksek fiyatlara satıldığını düşünün. İnsanlar bir kabare dansını bu şekilde ücretsiz izlemenin, bir barda kabare dansı için bu kadar çok para ödemekten daha iyi olduğunu söylüyor. Bu hiçbir şekilde bir dharma olabilir mi, bunun üzerine bir düşünün.

Beyinlerinize ne oldu? Şimdi bu rakshasalar, eğer anlatırsam, nasıl davrandıkları sizi şok edecektir. Ve bu Kali Yuga'da, Ravana ya da Mahishasura olarak, onlar buraya nasıl gelebildiler. Ravana çok güçlü bir vaizdi ve kendine ait çok büyük bir kütüphanesi vardı. Ve konuşmasıyla insanları öyle bir büyülerdi ki, onlar korkunç hallere girerlerdi. Onun içinde böyle bir güç vardı. Ve Sita onun kendisine yaklaşmasına izin vermediği zaman, Sita'nın kutsallığı, iffeti ve Onun Tanrısal güçleri nedeniyle, Ravana ona yaklaşamazdı. Ravana Onu, bir sonraki yaşamımda ben gelip ülkenizdeki tüm kadınların iffetini yok edeceğim diyerek tehdit ederdi. Bütün bunlar: Mahishasura, Kali Ana tarafından kendi eylemleriyle katledilip, öldürüldüğünde, öldürülmüş olan halkının hepsine şu sözü verdi, Kaliyuga'da yeniden doğayım, Kali Mai'yi görecek ve ben Onu durduracağım. Krishna tarafından memesi emilirken, çok şişman bir insan haline gelen Putana (emzirerek bebek zehirli süt ile Krishna’yı öldürmeye çalışan rakshasa) bile, sizi bölmek, yönlendirmek ve sizi bu günah yoluna sürüklemek için buraya geldi. Prahalad'ı (Bir asura kralının oğlu olmasına rağmen kendisini Shri Vishnu'ya adanmış birisi) öldürmeye çalışan, kısır zihni yüzünden yakılıp kül olan Holika (Prahalad’ın halası olan bir asuri), göreceğiniz üzere bu Kaliyuga'da onlar tekrar geri döndüler. Size söylediğim gibi, bir kadın var - eğer ona dokunursanız, yere düşer. Bu yüzden, onlar "Bu da nedir?" diye sordular. Diğerleri, "bu kadın o kadar kutsal ki, siz ona dokunamazsınız", dediler. Eğer Ganj nehri de tutup böyle olursa, Tanrı günahkarları korusun. Eğer birine dokunursanız, o kişi düşmek zorunda kalır. Geçen gün belirli bir bayan hakkındaki fikrimi soran biriyle karşılaştım. Fazla bir şey söylemek istemedim. Dedim ki, "Tamam, o kişi orada ama o kişi sadece ayrılık içinde yaşanan bir bhakti üzerine konuşuyor".

Çünkü o sırada Ben doğrudan bir şey söylemek istemedim. Oğlu aydınlanma almış olan aynı beyefendi, bu bayanı görmeye gitti. Orada onun müritlerinin herhangi bir jagruti'ye sahip olmadıklarını gördü. Onlar anlayabilirler, siz bile bunu anlayabilirsiniz. Onlara "nasıl olur, sizler yirmi beş yıldır sizler bu bayanla birliktesiniz ve size jagruti verilmedi mi?" dedi. Bu yüzden bu bey onlara jagruti vermeye çalıştı. Çünkü onların başlarında astral vardı, onu (jagruti’yi) gerçek bir titreme içinde aldılar. Onu bir titreme içinde alanlar, bu şu demektir. Bunun üzerine gidip ve ona, "bu da nedir? Yirmi beş yıl boyunca siz bizim hayatlarımızı boşa mı harcadınız?" dediler. O da demiş ki, "Pekala. Bu oğlanı buraya çağırın" demiş. Çocuk çağrıldı ve kadın çocuğun gözlerinin içine baktı. Çocuk aydınlanma almıştı ama sadece düşüncesiz farkındalık seviyesine kadar, ötesine değil. Sizler bunun ötesine geçmelisiniz - şüphesiz farkındalığa geçmelisiniz, ancak o zaman tüm bu astral sıkıntılardan tamamen kaçınabilirsiniz ama düşüncesiz farkındalıkla da, üzerimizde astral bir sorun olduğunu ve bunu ortadan kaldırmamız gerektiğini anlayabilirsiniz. Bizler bunu ortadan kaldırabiliriz, bunu görebilir ve ortadan kaldırabiliriz. Yani bu çocuk bu sorunu yaşadı ve kusmaya başladı. Doğal olarak, görüyorsunuz, bir kişi ruhsal olarak evrimleştiğinde, içinde negatif olan hiçbir şeye tahammül edemez. İçinde ne varsa kusmaya başladı. Ve eve döndüğünde ölmek üzereydi. Neyse ki ben Amerika'dan geldim. Numarayı yapan kişinin kim olduğunu hemen anladım. Çünkü hepsini teker teker tanıyordum. Onların bütün numaralarını biliyorum. Ve Ben yapayalnızım, yine de onları kurtaracağım. Sevgiyle. Çünkü sevgi, bir ışığın karanlık olan her şeyden vazgeçme gücüne sahip olması gibi, onun negatif olan her şeyi yutacak güce sahiptir.

Ancak karanlık kuytu köşelerde kaybolabilir ve kendini gizleyebilir ve tekrar yüzeye çıkabilir. Bu yüzden her nerede karanlık varsa, siz onu bulmak için oradasınız. Ve bu Kaliyuga'da onların hepsinin yok edildiğinden emin olun ki Satyuga'nın tamamı üzerimize doğsun. Şimdi bunu kendisi görecek olan ve size söylediklerimin doğru olup olmadığını anlayacak olan, siz zeki, seçkin ve modern olanların işidir. Size kendi deneylerimle ve onların yaptıkları deneylerle bunu gösterebilirim, bu deneyler kitapta anlatılmıştır, lütfen onu satın alın ve orada ne yazdığına bakın. Gelin ve bu insanları, onların yaptıkları korkunç şeyleri görün. Doğal olarak, çok akıllıca sorulabilecek bir soru var ve Ben bunu kabul ediyorum: "Siz de insanları büyülüyor olabilirsiniz". Evet, tabii ki. "Ya da siz kendinizde bir rakshasi'nin enkarnasyonu olabilirsiniz". Evet, bu mümkün. Şimdi nasıl açıklayacağız? Size söylediğim gibi, libido sempatik sinir sistemindedir. Ve bu sempatik sinir sistemi ile, göz kapağı tamamen gevşer, tüm beden kendisini gevşemiş hisseder ve tüm varlık kendini kesinlikle, mutlak olarak hisseder. Parasempatik ile ilk yardımcı olunan şey kanserdir, çünkü kanser sempatik sinir sisteminin bir sonucudur. Ama parasempatik olanın size etki ettiğinin en büyük işareti, gözlerinizi kapattığınızda, parasempatik olanın Tanrısal bir güç tarafından uyarılmasıdır, o zaman göz kapakları tamamen açılır, yani göz bebeği tamamen siyahlaşır. Çocuklarımın da, Benimki gibi gözleri olmalıdır. Aksi takdirde, nasıl bilebilirim ki, o kadar çok çocuğum var ki, binlercesi. Ve Yoga-Shastralara göre, Sahasrara, bu kısım, Brahmarandra, yani bıngıldak kemiği, işte Peethalar buradadır.

Aydınlanma alanlar buradaki kemiklerini kontrol edebilirler ve bu kısmın tamamı da yumuşayabilir, tıpkı etrafta dolaşan bir [duyulmuyor] gibi. Arkada da yumuşaklık göreceksiniz, bazen o kadar çok aşağı iner ki, bazen bunu tarif etmek zordur ama tarif edilecek bir şey yoktur. Burası nabız gibi atmaya başlar. Bunu hipnotize ederek yapamazsınız. Bu sadece bu seviye [duyulmuyor]; içeride - size anlatmıyorum. Yani, sorulan başka bir soru daha var. Tabii ki onlar bunun çok akıllıca olduğunu düşündüler ve Bence bunun büyük bir faydası oldu, "Size doğru elimizi açtığımızda yanıyoruz, sizin müritleriniz de ellerini bize sürdüklerinde yanıyorlar. Şimdi kim pozitif, kim negatif?" Bu karmaşık bir soru. Bunun için “deli” olan bir kişiyi kullanmamız gerekiyor. Deliliği mutlak olarak kabul edilmiş birisini ya da psikolojik olarak etkilenmiş bir kişiyi. Bu kişiden ellerini Bana ya da Benim fotoğrafıma doğru uzatmasını isteyin ve Kundalini'yi yükseltin o kadar şiddetle titremeye başlayacaktır ki. Şimdi de, aydınlanma almış bir kişiden ellerini uzatmasını ve meditasyona girmesini isteyin, negativiteden mustarip olan bir kişi titremeye ve yanmaya başlayacaktır. Sertifikalı bir kişi ve negatif bir kişilik olan, aşağılık kompleksinden, korkudan ve tüm bu negativite belirtilerinden mustarip olan kişi, bir ölçüm çubuğu olarak kullanılmalıdır. Bir beyefendi Benim [duyulmuyor] fotoğrafımdan faydalanmak istedi. Fotoğrafımı falan çekti ve ayrıca çok açık bir şekilde Benim müridim olduğunu söyledi. Tabii ki bunu kabul ettim, "Bana mantıklı bir şey verebilirsen benim gurum olabilirsin. Ve o zaman, ben bir şey aldım, bana “ben senin gurunum” dememe izin vermelisiniz dedi.

İsterseniz onlara anlatırım ama Ben senin benzersiz bir şey yaptığını düşünmüyorum, dedim. Şimdi bile bunun için [duyulmuyor/ödüyor]. O, gidip insanlara Benim işimi yaptığını söylüyor. Eğer bu böyleyse, kabul edildi. Eğer bu böyleyse, o zaman bu insanlar Bana geldikleri zaman, yani onun müritleri geldiğinde, onlara jagruti bile vermek mümkün değil? Bu gurulardan herhangi biri, onlar eğer Tanrısal olanın işini yapıyorlarsa, o zaman nasıl oluyor da Sahaja Yoga'da, tamamen başarısız oluyorlar? Masum çocuklar bunu ilk elde edenlerdir. Eğer birisi jagruti aldıysa, o anda siz bir jagruti alırsınız ve bu bir bhoot tarafından yapılır. Bu tür gurular Kundalini'yi o kadar bozarlar ki; bakın üç yıldır bu tür gurulardan Bana gelen insanlar var, zavallı şeyler, onların ruhlarında büyüme kapasitesi kaybolduğu için üzülüyorum (duyulmuyor). Bu Benim tüm varlığımı kırıyor ve bazen çocuklarımın zarar gördüğünü görmek Beni paramparça ediyor. Onların Kundalinisine bu haydutlar tarafından zarar verildi. Eğer para kazanmak istiyorlarsa, bırakın kazansınlar. [Duyulmayan cümle]. Dharma ismini kullanmak istiyorlarsa bile, bırakın kullansınlar - sonuçta dharma'nın adı onlar tarafından lekelenmeyecek. Bunun bir önemi yok ama neden Kundalini ile oynayalım? Ve bu insanlara kalıcı şekilde zarar vermek. Ve bir sonraki yaşamları, bir sonraki yaşamları ve bir sonraki yaşamları için onlardan şeytanlar yaratın. Siz sadece kendi reklamınız için bunu yapmak istiyorsunuz. Çünkü sevgi yok. Çünkü siz geçici olan şeyi, yani parayı ve halkı düşünüyorsunuz. Asırlardır sevgiyi arayan ve bu noktada Beni aramaya geldiklerinde, bu zehri almış olan çocuklarım için sevginiz yok. Bu zehir etki eder ama yine de, size söylediğim gibi, bu sevgi denizin dibi gibidir ve denizin dipten daha büyük olma çabası [duyulmuyor] olamaz.

Bu yüzden artık bu insanları öldürmenin bir faydası yok diyorum. Bitti. Onlar geri geliyorlar. Onları dönüştürmek ve sevgi dolu bir yaşam sunmak daha iyidir. Onlar sevgiden bahsederler, dinden bahsederler, yazılı olan tüm büyük gerçeklerden bahsederler. Her dinde böyle insanların etrafta dolaştığını ve bu sayede para için bir şeyler kazandığını görürsünüz. Gerçek Benliğe sahip olmak isteyen diğer bir beyine sahip olmalısınız. Sizden Bana hiç inanmamanızı istiyorum; o körü körüne inanca sahip olmamanızı ve siz aydınlanmanızı almadan önce, kendinizi, güzel varlığınızı sadece bir insandan başka bir şey olmayan Bana teslim etmemenizi istiyorum. Siz aydınlanma almadan önce, Ben tıpkı sizin gibi birisiyimdir. Bana geldiğiniz zaman, en fazla tapınağa gitmiş, ellerinizi suya sokmuş ve hiç vibrasyon almamış biri gibi olursunuz ama bir kez aydınlandığınızda, o zaman sadece Benim değil, tüm tapınakların bir anlamı vardır. Tüm dinlerin bir anlamı vardır. Tüm bu kitapların bir anlamı vardır. İşte bu yüzden, her şeyden önce aydınlanma alın. Aydınlanma almakla, sadece yaratıcı bir güç geliştirmekle kalmazsınız çünkü bu sevgidir, bu aynı zamanda uyandırma gücü ve aynı zamanda sizin sahip olmanız gereken aydınlanma verme gücüdür. Ben şehirde olduğum için, belki de bu yüzden müritlerim aydınlanma veremediler ama Bombay'dan gittiğim gün, eminim ki hepsi daha da yükselecekler. Ve bir Anne için en büyük gurur, kendi çocuklarının görkemleri içinde yükseldiğini gördüğü gündür:

Çok teşekkür ederim.

[Applause. End of recording]

Cowasji Jehangir Hall, Mumbai (India)

Loading map...