İlk Üç Çakra veya Sahaja Yoga'ya Nasıl Yaklaşılır

İlk Üç Çakra veya Sahaja Yoga'ya Nasıl Yaklaşılır 1978-11-20

Location
Talk duration
84'
Category
Public Program
Spoken Language
English

Current language: Turkish, list all talks in: Turkish

The post is also available in: English, French.

İlk Üç Çakra veya Sahaja Yoga'ya Nasıl Yaklaşılır Caxton Hall, Londra (İngiltere), 20.11.1978

ve bu bize evrimsel yükselişimizi verir.

Bu merkezi güç, size burada gösterdiğim gibi, ilk olarak (yaratılıştan) artakaldığı şekildeki formdadır, üçgen kemiğin içinde tutulmuştur ve Kundalini olarak adlandırılır. Kundalini sözcüğü Sanskrit dilinde şu anlama gelir – Kunda, sarmal demektir; bu sarmal anlamına gelir. Kundalini - Kundal'ın ( yani kelimenin ) dişi formu söz konusu olduğu zaman – Kundal, sarmal benzeri bir yapıda olan, anlamına gelir, gördüğünüz gibi, buna siz helezoni veya bir sarmal diyebilirsiniz. Dişil cinsiyet kullanıldığında, o Kundalini olarak adlandırılır; Şimdi bu, sizin deyiminizle zigotu ya da sizin onu adlandırmanız itibariyle embriyoyu meydana getiren bu ( yaratılıştan ) artarak kalmış olan güçtür ve bu kalıntı oraya yerleşir. O, bundan çok daha fazlasıdır - bu kuvvetin nasıl oluştuğu, onun hangi kuvvet olduğu konusundaki ayrıntılara girmiyorum; Buna bir bilinçaltı hali, diyebilirsiniz. Bu sizin tüm bilinçaltınızdır, hatta- sizin amipten bu aşamaya gelinceye kadar, - tüm yaşamlarınızdır. Her ne yapıyorduysanız, arayışınız her neydiyse, her nasıl bir yaşamınız olduysa, hangi genlerden geçtiyseniz, diyelim ki eğer siz bir yalancıysanız, bunların hepsi kaydedilir. Ayrıca o, şu anki yaşamda olup biten her şeyi de kaydeder. Buradan, bu alandan, bilinçaltı alanından geçer ve buraya kaydedilir ve her şey kaydedilir - her ne alıyor, deneyimliyor ve bilinçaltınıza ekliyorsanız.

Bu bilinçaltı alanının tümü o mikro, diyebilirsiniz ki, bir mikro kasete kaydedilir ve kaydedilmiş olsalarda tüm bunlar aynı zamanda düşünme, koordine etme, organize etme ve gerektiğinde kullanılma gücüne sahiptirler. Demek istediğim, tüm bu şeyleri bir arada çalıştıran böylesi bir plak ya da bir pikap ya da bir teyp kaydı düşünemiyoruz. Böyle bir parçanın var olabileceğine inanmak fantastik bir şley ama bu var. Demek istediğim, eğer gözlerimize bile baksanız, onlar fantastik şeylerdir - demek istediğim, bizler onları hafife alıyoruz, kesinlikle hafife alıyoruz. Tüm bilimsel bilgimizle ve her şeyimizle, biz tek bir göz bile yapamayız, yaşayan bir insan gözü yapamayız; bunu kabul edelim. Yani hepimizin iki tane güzel gözü var, bunlar çok karmaşık şeyler, onların tepki verme ve çalışma şekilleri. Bunun arkasında bir tür güç olmalı, bir tür organizasyon, bir tür tam bir birlikte çalışan ilişki, diyebilirsiniz ki, aslında entegre olan ve bu gözleri yöneten büyük bir şeyle ilişkili olan büyük bir kurumdur. Sonuçta, Benim bir Hint ormanından fırlayarak aniden Londra'ya geldiğimi varsayarsak, buraya geldiğimde çok güzel bir trenin raylarda gittiğini görüyorum, sonra çok güzel bir metro istasyonu buluyorum ve bir yerden bir yere gidiyorum ve sonra, Benim için her türden korkunç [ANLAŞILMIYOR] var.

O zaman doğal olarak, tüm bunları kimin yaptığı konusunda kafam karışıyor, nasıl oluyor da buradan buraya ulaşıyorum ve tüm bu şeyleri Benim için hazır halde buluyorum? Dolayısıyla, bunun arkasında birileri olmalı ama şimdi siz buna herhangi bir şey diyebilirsiniz - bir nevi sizi şok eden bir Doğa Tanrısı diyebilirsiniz [ANLAŞILMIYOR]. O'na herhangi bir adını verebilirsiniz ama tüm bunları organize eden bir güç var - bilmemiz gereken mevcut güçler altında çalışan. Şimdi, bunu bilebilmemizin yolu nedir, mesele şu; ya filmlere bakarak ve diyelim ki evlere bakarak ya da dışarı çıkarak, insanlarla tanışarak çok yerel fabrikalara ve şeylere bakarak – sizce bunu öğrenebilir misiniz? Yani, bu çok basit bir ev kadını araştırması. Diyelim ki, onun bıçağını nereden alacağını öğrenmek istiyorsunuz [ANLAŞILMIYOR]. Bunu öğrenmek için bir gazeteye gitmeyiz – siz başka bir ev hanımına sorarsınız, “Bu bıçağın böyle kıvrımlı olanını, nereden alıyorsunuz, bilirsiniz, nereden alırsınız?” Aynı şekilde, eğer bu temayüllerin neler olduğunu öğrenmek istiyorsanız, bu konuda bir şeyler bilen, kendi hayatlarında sonuçlarını göstermiş, bu konu üzerine konuşmuş olan insanlara yaklaşmamız gerekir ve onlara gidip öğrenmeye çalıştığımızda, bunların bizim mevcut bilgi birikimimizle de örtüştüğünü görürüz. Onlar da bizim konuştuğumuz şeylerin aynısını konuşuyorlar ve bunlar içimizdeki temayüller. Şimdi, bu çakralar ve Kundalini'nin yükselişi ve burada gösterilen tüm bu şeyler hakkında konuşan bazı insanlar buna bakıyor ve bunu görüyorlar - buna hiç şüphe yok.

Pek çok kişi hakkında bir şeyler duymuşsunuzdur, mesela bu organizasyonu kuran bayanın adı neydi [ANLAŞILMIYOR] - Annie Besant - Annie Besant [ANLAŞILMIYOR] bu konuda çok şey yazdı, yani siz İngilizler için onun bunu yazdığını bilmek harika bir şey olurdu ama o bunu sadece gördü. Görüyorsunuz, o sadece şunu gördü, Ben sizi görüyorum, o bu şeyleri kendi içinde gördü - yani bu, o orada değildi anlamına gelir; eğer siz oradaysanız, bunu göremezsiniz. O bu şeyleri burada gördü. Şimdi, örneğin, bu onun hissettiği çakra - tamam mı? Normalde, onlar sadece onların çakralarını görürler. Ben çoğu [ANLAŞILMIYOR] kişinin bu çakrayı ya da bu çakrayı gördüğünü gördüm. Şimdi, eğer gördülerse, şimdi görüyorsunuz, bu sizin bunun içinde olmadığınız anlamına gelir ama onlar bunu gördüler, şüphesiz, bunu gördüler ama kendileri orada değiller ve bunun içinde nasıl olunacağının yöntemini size vermediler. Dışarıdan Caxton Hall'u görebilirsiniz ama (o zaman demek ki) içinde değilsiniz; bu bilinmesi gereken çok önemli bir nokta - içeriye girmenin başka bir yolu olmalı ama dışarıdan, eğer bir şeyi görüyorsanız - diyelim ki dışarıdan gördüğünüz bu çakra, siz onun etrafında dönüp duruyor olabilirsiniz ve bu çakrayı siz bu şekilde görüyorsunuz ve işte bu yüzden, bu insanlar gördüler - buna hiç şüphe yok - size yalan söylemiyorlardı ya da size bu konuda bir tür yanlış fikir vermiyorlardı ama onların tarif ettikleri şey, kesinlikle bizim gördüğümüz şey değil. Biz doğuştan böyle olmak istiyoruz, böyle olmak istiyoruz.

İşte bu yüzden kimi insanlar “Neden bu çakraları tarif etmeye çalıştınız?” diyorlar. İnsanların Bana bu tür sorular sorduklarını duydum ve Sahaja Yogilerin de hiçbiri başlangıçta bu çakraları görmeyecek ama sadece bazen hissedecekler, Kundalini yükseliyor, diğer insanlarda bunun vasıtasıyla Kundalini'nin yükseldiğini görebilirler, buradaki nabız benzeri atışı da görebilirler, onlar bunu steteskopla hissedebilirler, [ANLAŞILMIYOR]'a gitmelerine gerek yok, bu kesinlikle soyut bir tür koni, ki bunu siz göremezsiniz ama Kolektif Bilinci hissetmeye başlarsınız - bu demektir ki, siz o olursunuz. Şimdi sayesinde gördüğünüz gözlerinizle görmüyorsunuz ama gözleriniz var, bunu biliyorsunuz. Dolayısıyla, onu görmek, bize bunun ötesinde bir şey olduğuna dair bir fikir verdi. Onlar bize bu şekilde yardımcı oldular, “Tamam, onlar bir şeyler gördüler” diyebilirsiniz, sadece görebildikleri ama içine giremedikleri yanlış bir yöntem izlediler. Burada bize evrimsel sıçramamızı sağlayacak bir güç olmalı. Amipten bu aşamaya evrimleştik, buna şüphe yok ve bu işi yapan bir şey olmalı; içimizde bu işi yapan bir güç var. Eğer bu kadarını anlarsak, evrimde bir amaç olduğunu anlarız çünkü bazı şeyler de (dışarı) atılmıştır. Örneğin, manut gibi büyük hayvanlar ve tüm bunlar ıskartaya çıkarıldı. Onlardan geriye sadece fil kaldı. Sonra bazı yeni hayvanlar ortaya çıktı – bunlardan da bazıları atıldı. Sonra yine bazıları kabul edildi. Bazıları daha da büyümeye başladı.

Eğer yaşamın bir amacı yoksa, evrimde neden amipten gelerek bir insan oluşsun ki? - Sormanız gereken ilk soru budur [ANLAŞILMIYOR] ve hiçbir bilim insanı bu soruyu sormaya çalışmamıştır çünkü bu soruya onlar iyi bir cevap veremezler ama bu, ilk sorulan soru olarak bize gelmelidir - biz insanlar burada neden oturuyoruz? Ama bu soru normalde aklımıza gelmez çünkü bunu kanıksamışızdır ve bu, Doğanın bir hilesidir. Bu doğanın hilesidir, bu Sanskritçe Maya dediğimiz şey, Doğanın hilesini kabul etmenizdir. Şimdi, hepimiz öleceğimizi biliyoruz - bu da Doğa'nın en büyük numarasıdır. Bir keresinde, Buddha'ya öğrencisi olan Shukra tarafından sorulmuştu. O, “bu dünyadaki en büyük Maya hangisidir?” diye sormuş. O da şöyle demiş: “Bu dünyanın en büyük mayası, herkesin bir sonraki an ölebileceğini bilmesidir, kişi bir sonraki an ölebilir. Bu kişinin ölümü hakkında hiçbir şey söylenemez ama o öleceğine inanmaz - bu dünyanın en büyük yanılsamasıdır.” Aynı şekilde biz de bunu doğal kabul ediyoruz. Bunu kanıksamamız, Doğa'nın bize sunduğu bir beceridir, aksi takdirde hepimiz, ölümlerimiz hakkında endişelenerek, “Ah, yarın ölmeliyiz, yarın evrimleşmeliyiz, ne yapacağız?” diye zıplıyor olurduk. Sizin “Shanti Shakti” dediğiniz bu şeyin içimize yerleşmesi de, Doğa tarafından bize verilen bir güçtür ve bu nedenle, görüyorsunuz, varlığımızı olduğu gibi kabul ediyor, onu kullanıyor ve onun için yaşıyoruz.

Ancak bazı şeylerde bunu hafife almayız ve işte burada yanlış yaparız. Buradan yükselmesi gereken, buradan geçmesi gereken ve bunu insanoğlu için nihai atılım olarak açması gereken evrimsel güç denenemiyor. Neden mi? Çünkü tüm bu merkezleri kendi çabalarımızla, kendi kendimize karşı koyduğumuz, kendi kendini yok etme ajanlarıyla bozduk. Ya başkalarını yok ediyoruz ya da kendimizi yok ediyoruz. Sessizce oturamayız. Bana göre her iki şey de aynıdır, çünkü eğer siz bütün bir varlığın parçasıysanız, o zaman bir parçanız bile eğer yok edilirse, bu bütünün içinde yok edilen bir parça olur. Eğer diğer parçaları da yok ederseniz, o zaman elbette ki bu bir yıkımdır. Ama biz yalnızca başkalarının yok oluşunu görür ama kendi yok oluşumuzu görmeyiz - kendimizi nasıl yok ettiğimizi görmeyiz. Dolayısıyla, ya bu şekilde hareket eder - Benim deyimimle sol taraf ya da sağ taraf, her zaman bir süper ego ve ego oluştururuz - ya başkalarını yok ederiz ya da kendimizi yok ederiz. Dolayısıyla, yükselmek zorunda olan ve bize bu atılımı sağlamak zorunda olan bu besleyici güç, çabalarımız tarafından engellenir çünkü yargılama duygumuz yoktur. Doğanın bize bu gücü vermediğini söylemeyeceğim – o bunu bize verdi. Ayrıca bize yumruk da verdi. Görüyorsunuz, pek çok insan şimdi “Hayır, susun biz buna inanmıyoruz” diyerek inkar ediyor. Yanlış olan ne, bunda yanlış olan ne?” Bunu deneyebilirsiniz ama bakın, bu kendi kendini yok etmektir. Bir vicdanınız var, hiç şüphesiz, yapmamanız gereken ama sırf moda olduğu için ya da bu çaba gerektirdiği için, yaptığınız şeyler için kendinizi kötü hissediyorsunuz. Gördüğünüz gibi, bu çaba egomuzdan kaynaklanır.

Egoist bir adam, sessiz oturamaz. Eğer ona sessiz bir şekilde oturmasını söylerseniz, tekrar ayağa kalkar. Gördüğünüz gibi o sanki “kapak açılınca içinden oyuncak fırlayan kutu”dur. Siz ondan sadece oturmasını isteyin, “Lütfen bir süreliğine sadece otur, sadece sessiz ol, bunun üzerine o zıplayacaktır,” Hayır, ben bir şeyler yapmak zorundayım, zamanımı sadece boşa harcıyorum.” Ve Batı'da içimizde gelişen bu tür bir tutum - şimdi Batılı insanlarla yüzyüze geldiğimizi söylemeliyiz, bu yüzden Batı hakkında konuşmalıyım. Batı gerçekten de içimizde pek çok içsel yıkıma ve zehire yol açmıştır. Aslında biz artık savaş çığırtkanlığı yapmıyoruz, başkalarına fazla sıkıntı vermiyoruz ama kendimize işkence ediyoruz. Buradaki insanlarda gördüğüm kadarıyla bugünkü duruma gelmemizin nedeni de bu. Sizler dışarıda herhangi bir savaşı ya da zulmü desteklemeyen insanlar olmanıza rağmen, kendinize karşı zalim olan insanlarsınız - kendinize karşı müşfik değilsiniz. Sevmiyorsunuz, kendinize saygınız yok, kendinizle ilgili hiçbir değeriniz yok ve inşa etmediğiniz bu tapınağın ne kadar önemli olduğunu anlamıyorsunuz – bu sizin bir amip olduğunuz zamandan beri içinizde bina edildi, bugün bir insansınız - her şey özellikle bu amaç için inşa edildi, ışığın içinize gelmesi gerekiyor, aydınlanmanız gerekiyor. Bu, [ANLAŞILMIYOR] içinizde güzel bir şekilde ortaya konmuştur; hepinizin arasında bu orada, bu içinizde mevcuttur. Yani sahip olduğumuz bu merkezler, hepsi - bir merkez aşağıda - burada gösterdiğim kırmızı olan, Mooladhara çakra olarak adlandırılır; bu desteğin kökü anlamına gelir ya da kökün desteği diyebilirsiniz, kökün desteği, Mooladhar, buna kökün desteği diyebilirsiniz.

Kök hangisidir? Kök, buradaki köktür ve bu kökün desteğidir ve bilimsel bir deyişle, siz kişinin veya şahsiyetin kökünün ne olduğunu anlayamazsınız - kökün hangisi olduğunu, köklerinizin ne olduğunu söyleyemezsiniz. Yani, “Ben İngiltere'den geldim, ben Batı Hint Adaları'ndan geldim” diyemezsiniz - mesele bu değil. Kökleriniz nedir? Nereden geldiniz ve nereye gideceksiniz? Bu, kişiliğinizi ortaya çıkaracak olan kökün desteğidir ve bu desteği anlamak son derece basittir - bu masumiyettir. Masumiyet bize doğa tarafından verilmiştir. Onu kaybedebiliriz ama o oradadır ve bu da, onun var olduğunun işarettir. Masumiyet hayvanların içindedir, tüm maddelerin içindedir; madde masumdur. Ne size saldırır ne de kendine saldırır – o masumdur. Siz bunu istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz ama madde, masum bir şekilde davranır. Bu şekilde, biz onun ne olduğunu anlayabiliriz, onun nötr olduğunu söyleyebiliriz - onun bunun hakkında hiçbir düşüncesi yoktur, bu yüzden masumdur. Masum olmak veyahut içimizdeki masumiyeti yok etme gücüne sahip olan sadece sizler, siz insanlarsınız. Yani bu onların köküdür. Kök budur ve kök, masumiyetten destek alır. Yani, köklerinizin desteği vardır, kök hissiyatı masumiyettir ya da buna şöyle diyebilirsiniz, kökler masumiyetin içine gömülüdür. Tüm yaratılış masumiyetten sonra yaratılmıştır, [ANLAŞILMIYOR] değil. Yani masumiyet çok büyük bir nimettir ve bu masumiyettir.

Şimdi, bilimsel terminoloji içinde masumiyetten bahsedemezsiniz. Masumiyet, hepinizin bildiği gibi insanoğlunun bir parçasıdır. Çocuklarda masumiyeti, onların masumiyetlerini nasıl ifade ettiklerini çok açık bir şekilde görürsünüz. Şimdi yeni teori, yani Ben bu ülkeye geldiğimde, çocukların en ego odaklı, son derece sahiplenici ve çok hükmedici yaratıklar olduğuna inanan insanlar olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Bu, Beni şok etmişti; yani bu teori bizimkiyle uyuşmuyordu. “Şimdi bu bilim adamlarının ne bulduğunu sadece Tanrı bilir” dedim ama Tanrı'nın Lütfuyla şimdi bunun yanlış bir şey olduğunu buldular. Buldukları şey neydi, eğer bir çocuğun önüne bir top koyarsanız, örneğin, top önünde asılı durursa ve çocuk topu kapmaya çalışırsa – onların çocuğun ellerinin hareketlerinden tespit ettikleri şey buydu ama daha sonra, çocuğu daha sonra izlediklerinde, bunun böyle olmadığını gördüler çünkü çocukların nasıl cömert olduklarını hayatta görebilirsiniz, bu yüzden başlangıçta çocukların neden bu şekilde davrandıklarını anlayamadılar. Sonra şunu keşfettiler, eğer ağır çekim bir filminiz varsa, kesinlikle ağır çekim bir film, o zaman küçük çocukların ellerini tıpkı oyuncaklar gibi hareket ettirdiklerini görürsünüz çünkü uçma kapasiteleri vardır ve bildikleri o uçma numarasını denemeye çalışırlar ve sadece uçarlar - bu tutma değil, bir uçmadır; ellerini tıpkı uçarcasına hareket ettirirler ve bir şey gördüklerinde, uçmaya başlarlar. Şimdi bir düşünün, çocuklarınıza çok ego odaklı oldukları, çok sahiplenici oldukları temelinde davranmak ne kadar büyük bir hataydı.

Şimdi, bu tür hatalar yapılıyor ve bu, tüm insanların yaptığı korkunç bir şey - bunlardan biri de bu merkez için yapıldı. Çünkü bir şeyleri çaba sarf ederek bulmaya başladığınızda, burnunuzu kırabilir, kulaklarınızı kesebilirsiniz - her şey olabilir çünkü karanlığa doğru ilerliyorsunuz. Dolayısıyla ilk önce aydınlanma istemeliyiz, ne yaptığımızı görmek için ışığı istemeliyiz. İstememiz gereken ilk şey budur. Eğer ışık yoksa, her ne yapıyorsanız yapmıyorsunuzdur ama ne yaptığınızı bilmiyorsunuzdur. Bu sarsıcı bir örnek. Yani, dünyanın tüm çocuklarının, birilerinin beyninden çıkan bu büyük teori tarafından mahkum edildiğini, onların her şeyi ele geçirmeye çalıştıklarını hayal edin. Onlar sahip olma duygusundan yoksunlar, sizin ekonomik şeylerinizi anlamıyorlar ve bir antikanın ne kadara mal olduğunu ve bunun ne kadara mal olduğunu anlamıyorlar. Onlar tüm bunları nasıl yapabilirler ama böylesine korkunç bir teori bile kabul edildi ve bunun sonucunu biliyorsunuz - çocuklarımıza karşı davranış şekliniz korkunçtu. Ama şimdi, insanların acı çektiği bir teori kabul edildiğinde, bu çocuklarımıza karşı müşfik olmak için başka bir teorinin ortaya çıkması ne kadar zaman alacak bilmiyorum. Aynı şekilde, bu merkezle ilgili teoriler de çok, çok, kesinlikle o kadar zarar vericiydi ki, o kadar zarar vericiydi ki, görüyorsunuz, Benim gibi biri, Ben bunu düşünmekten korkarım.

Bu merkez, çok önemli bir merkezdir çünkü o sizin, kökünüzün desteğidir, kökünüzün desteğidir ve bu merkez hakkında insanlar kitap üstüne kitap yazdılar ve buranın seksi kontrol eden merkez olduğunu söylediler ve bu merkez orada olduğu için, destek olduğu için ve seksi kontrol ettiği için ve onlar onu orada gördükleri için – ( dışarıdan ) orada fil gibi bir hortumu olan bir Deity’nin oturduğunu da gördüler, bu yüzden ona Kundalini'nin kendisinin adını verdiler, bu artık gücün kendisinin orada oturduğunu söylediler. Şimdi, bu tantrikaların dünyadaki tüm arayışçılara yaptıkları en büyük ve en vahim hatalardan biridir. Seks önemlidir, kutsaldır, harika bir şeydir, insanoğlu buna sahip olmalıdır, onlar çocuk sahibi olmalıdırlar, eğer varlıklarını sürdürmeleri gerekiyorsa. Sekste yanlış bir şey yoktur ve seks doğru bir şekilde takdir edilmeli ve doğru bir şekilde buna saygı duyulmalıdır ve bu kaba olmamalı ve kendiliğinden olmalıdır, düşünerek ve pornografi ile kasıtlı olarak değil, masum bir seks olmalıdır. Bu insanlar pornografi ve benzeri şeylerle ne kadar çok uğraşırlarsa, o kadar çok iktidarsız hale geleceklerdir çünkü bu sadece kendiliğinden olmasına izin verildiği koşullarda güçlüdür - bu konuda bu kadar çok şey yaptığınızda, hepinizin karşı karşıya olduğu çok büyük bir tehlike budur. Kutsal bir şekilde, onun daha kendiliğinden bir şekilde işlemesine izin verin. Bu hepinizin keyif alması gereken en güzel şeydir - Tanrı size bunu vermiştir ama şu anda bunu nasıl mahvettiğimizi, bunu ne kadar çok kaybettiğimizi, her şeyin bunun tam tersi olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Demek istediğim, bu sevinç veren bir şeydir – ( öbür türlüsü ) size asla sevinç vermeyecek, saplantı verecektir.

Yani, her şeyden önce size söylemeliyim ki, sekste yanlış bir şey yoktur ama seksin size aydınlanma verebileceğini ya da Kundalini'nin seks noktasında oturduğunu, bu yüzden de seks yapmanız gerektiğini düşünmeye başladığınızda, bu her şeyin sonudur - bu bir cehennemdir, size söylüyorum. Burada bazı öğrencilerimiz vardı, bilirsiniz, bazı insanlar bize geldi ve onlar bir Lamaya ( Budist Yüksek seviye din adamı ) gittiklerini, onun da kendileriyle seks yaptığını söylediler. Buddha'nın müritlerinin böyle bir şey yaptığını düşünün, yani Ben böyle şeyleri hayal bile edemiyorum. Hıristiyanlar bile böyle bir şeye, seks yoluyla aydınlanmaya ulaşabileceğinize nasıl inanabilirler? Seks enerjisi, siz buna ne diyorsunuz bilmiyorum, görüyorsunuz, bir başka kör insandan, sonra Bay Freud'a bakın, o kesinlikle kördü; bütün, bütün varlık hakkında pek bir şey bilmiyordu, o sadece bir kısmını biliyordu, çok az bir kısmını biliyordu, pek bir şey bilmiyordu. Bu şeyler hakkında kendi yaşamından, kendi karakterinden, olaylara önyargılı yaklaşma biçiminden gelen fikirleri vardı ve en önemlisi de bizim zayıflığımız üzerine oynuyordu. Görüyorsunuz, birisi bizim zayıflıklarımıza oynuyor, bize iyi davranmaya çalışıyor, onun bizim zayıflığımız olduğunu anlamalıyız ve eğer bizim gücümüz üzerine oynuyorsa, o bizim dostumuzdur ve o bunu böyle yaptı ve buradaki insanların beyinlerini tamamen böyle yıkadı, “Cinsel aktivite olmalı, hiçbir engelleme olmamalı, özgürleşme olmalı, şu ve bu” demek için. Bu özgürleşme nedir? - Sabahtan akşama kadar seksin köleleştirilmesidir. Bu herhangi bir şekilde özgürleşme midir? Ona hükmedebildiğiniz zaman özgürleşirsiniz ama onun kölesi olduğunuz zaman, iki dakika boyunca gözlerinizi bile kontrol edemezsiniz, bu nasıl bir özgürleşmedir?

İşte bu yüzden seksin saygı görmesi gerektiğini, kutsal olduğunu ve seksin doğru olduğunu, çok iyi bir şekilde anlamalıyız, bugün kendimizi özgürleşmiş bir toplum olarak adlandırdığımızda bile. Yine de, yine ne denerseniz deneyin, gördüğüm kadarıyla tam bir boşluk yaratamazsınız. Şu anda bile, sokakta seks yapan insanlar görmüyorum. Yine de sokakta birçok yaşlı insanın genç kızlarla birlikte olduğunu gördüm, caddelerde görmüyorum. Yine de utangaç hissediyorlar. Bu sadece içlerindeki utangaçlık. Yine de, özgürlüğünüzle ya da bunun gibi şeylerle ne yaparsanız yapın, bir erkek kendi kız kardeşi tecavüze uğradığında hala kendisini incinmiş hisseder. Yine de o kadar çok şey var ki, eğer bunu görürseniz, işlerin böyle olmasından hoşlanmazsınız. Hepimiz için kesinlikle bir armağan var, bugün bile bu kadar özgür olmanız gerekirken, gerçekten onlarla şahsen konuşursanız, kıskanmayan bir erkek ve bir kadına henüz rastlamadım. Neden kıskanç olasınız ki? Kadın on kişiyle birlikte oluyorsa, kıskanmazsınız. Neden kıskanıyorsunuz ki? Bir kadın başka bir aileyi bozmaya çalışırsa ya da bir erkek başka bir kadının aile hayatını bozarsa, neden kıskanç olsunlar ki? Tüm bunlar içimizde inşa edilmiştir ve bu ihmal ettiğimiz çok önemli bir nokta; bu nedenle biz yaşamın tüm neşesini kaybettik. Yaşamın tüm neşesi tamamen kaybolur çünkü seks size neşe vermek içindir, hayal kırıklığı değildir. Bu çakrada, bu dünyaya İsa olarak gelmiş olan bir Deity vardır - O masumiyetin vücut bulmuş halidir ve O, ilk olarak Shri Ganesha olarak yaratılmış olan, bizim deyimimizle fil hortumuna sahip olan bir Deity’dir.

Şimdi, bunun arkasında neden [ANLAŞILMIYOR] verildiğinin de bir hikayesi var ama basit bir şey, bir hayvanın, herhangi bir hayvanın, bu şeylerin O'nun sahip olduğu gibi kapalı olmaması - ego ve süper ego gibi, bıngıldak kemiğinin hayvanlarda kapalı olmaması gibi – bu durum onların masum kaldıkları anlamına gelir. Bu, burada kapandığında, o zaman masumiyet kaybolur, size bir “Ben-lik” verildiği anlamında; siz Bay Falanca olursunuz, Bay Filanca olur ve farklı bir kişilik olursunuz. Bu hayvanlar arasında hiç yoktur. Sadece insan aşamasında size “Ben-lik” verildi. Bunun da bir sebebi var, bu Ben-lik verilir ve bu yüzden çocuk Ganesha'nın egosu yoktur. O, doğrudan doğruya Tanrısal Olan'la bağlantılıdır ve O, her ne yaparsa yapsın, bu yalnızca İlahi Olan'ın işidir. O, araya egosunu ya da süper egosunu hiç sokmaz; bu iç kısmı boş olan bir kişiliktir. İç tarafı boştur, buna içi çok boş bir varlık diyebiliriz ya da bu dünyadaki masumiyete nüfuz etmek için kullanılan bir Deity diyebilirsiniz ve bu İsa idi. Acaba kaçımız İsa’nın yüce doğasını gerçekten biliyoruz? Sabahtan akşama kadar “Ey İsa” diyoruz, bu kişi de “Ey İsa” diyecek, Mesih'in huzurunda yapılmaması gereken her türlü saçma sapan şeyi yapıyoruz ama bunları yapıyor ve kendimizi Hıristiyan sanıyoruz. O'nun doğasını anlamak için bu merkezde ustalık kazanmamız gerekir. Ben size asla evlilik hayatından vazgeçin demeyeceğim - hiç bir şekilde. Hepiniz evlenmeli, aile sahibi olmalısınız, sizler kesinlikle çok normal bir aile hayatı yaşamalısınız - konu bu değil ama bu konuda bir kutsallık olmalı çünkü en büyük Tanrı, O her şeyin en büyüğüdür çünkü O yaşamın ilkesidir, sizin tatwa dediğiniz tatwamasi'dir ( Tat Tvam Asi, “Ben buyum” veya “Sen Şusun” olarak tercüme edilir. ) ve yaşamın ilkesidir, masumiyettir ve bu da orada oturmaktır ve çocuklarda hiçbir seks duygusu olmadığını görürsünüz.

Şimdi, bu Bay büyük, Freud, bazı şeyleri nereden keşfetti bilmiyorum, çocukların şuna sahip olduğunu falan söylüyor - bunların hepsi saçmalık. O sadece bir tarafın bu taraf olduğunu biliyor, bilmiyorum, o ne kadarını biliyor. Kendisi hiç de meditatif değildi. Siz bazı patolojik vakaları yargılayarak, bu şeyleri bilemezsiniz. Onun kendisi de patolojik bir vakaydı, diyebilirim ki, kendisi bir psikopattı ve ona gelen insanların hepsi psikopattı ve patolojik vakalar, onlar bunların ne olduğunu belirleyemezler [ANLAŞILMIYOR]. Onlar böyle diyemezler, normal insanlar, o hiçbir zaman normal insanları tedavi etmedi. Yani, normal insanlar onun yanına gitmez. Yani insanlar böyle şeyler duyduklarında şok oluyorlar. Hindistan'da nasıl diyorlar, “O deli” diyorlar. Kimse bunlara inanmaz. Eğer gidip onlara bunu söylerseniz, “O, oh siz gidip bunu başkasına anlatın, biz onları tanıyoruz” derler. Böyle deli insanlar bu dünyada tekrar tekrar doğarlar. Ama bizim için, görüyorsunuz, o bize bunları psikolojik vakalar aracılığıyla kanıtladı. Şimdi diyelim ki, bir doktor vakasını ele alalım. Şimdi, bu kişi ülseri tedavi ediyor ya da diyelim ki, bir çeşit kanseri tedavi ediyor. Yani, bir kanser hastasını ele alıyor ve “Bu kanser, bu oldu ve şu oldu” diyor ve sonra da “Herkesde kanser var” diyor. Siz bunu kabul edecek misiniz? Bunların hepsi, onun ele aldığı psikolojik vakalar ve doğal olarak psikolojikler çünkü anormaller, yani bu normal değil - basit bir çıkarım ama bilmiyorum, bu noktaya nasıl geldi; Onları asla ciddiye almayın.

Onlar hiç normal insanları, doğal olan insanları denediler mi? İşte bu yüzden, görüyorsunuz, bu insanlar denediğinde – onun bunu para ya da başka bir şey için yaptığını söyleyemem tabii - gerçekten, o gerçekten sadece yaptığı şeye inanıyordu ama bu, çok kısmi bir gerçekti ve kısmi gerçek, çok yaralayıcı olabilir ve çok tehlikeli olabilir ama bunu kabul etme şeklimiz bizim, Benim deyimimle sol kanal için, bu sorunu yarattı, seks söz konusu olduğunda durduğumuz yerden değil. Kişi nasıl bir cinsel yaşam sürdüğümüz konusunda net bir fikre sahip olmalıdır. Ancak bu konuda tartışmak ve oturup kendiliğindenliğin bunu çözmesine izin vermek zorunda değilsiniz. Bu böyledir çünkü oradaki Deity, masumdur. Çocuklar seksi anlamazlar, özel bölgeyi ya da herhangi bir şeyi anlamazlar – bunu anlamazlar. Eğer çıplaksanız, size sadece, “Sende şu var, sende bu var” derler ve bu konuda çok tatlı şekilde konuşurlar - bunun özel olduğunu anlamazlar. Ancak bunu büyüttüğünüzde, yine bu bıngıldak kemiği gelişimi ile kireçlendiğinde, işte biz ancak o zaman bunu düşünmeye başlarız ve utangaçlık başlar. Sanırım Havva ve Adem'in özgürlüklerini elde ettiklerini söyleyebileceğimiz nokta bu olabilir. Havva ve Adem, özgürlüklerini kendileri ( birey ) haline gelerek, bunu bıngıldak kemiğinin tamamen kireçlenmesiyle elde ettiler. Bu noktada kesinlikle bağımsız hale geldiğinizde, bu, siz bu hale getirilirsiniz çünkü olduğunuzdan daha fazla bir [ANLAŞILMIYOR] gibi evrimleşmek zorundasınız. Bilmeniz ve bilgeliğinizle ortaya çıkarmanız gereken şeyleri, bazı şeyleri, bazı şeyleri öğrenmelisiniz.

Bilgeliğinizi nasıl kullanacağınızı öğrenmelisiniz çünkü sizler insansınız, sizler bu yaratılışın, tüm yaratılışın çiçekleri, bunun çiçekleri olan insanlarsınız - düşünün sizler insansınız! Ve eğer kendiniz için karar verecek kadar bile bağımsız değilseniz, eğer hala çocuksanız ve karar verecek kadar olgunlaşmamışsanız, o zaman size aydınlanma vermenin ne faydası var? Bu dinamik gücü anlamalısınız, onu kullanmalısınız, onu yönlendirmelisiniz, insanlara aydınlanma vermeli ve tüm dünyayı değiştirmelisiniz; tüm bunlar sizin sayenizde yapılmalı ve bu tür insanlar, eğer onlar hala bebek gibilerse ve bir şeyler hakkında ne yapacaklarını anlamıyorlarsa [ANLAŞILMAZ]. İşte bu yüzden, bu aşamada, insan aşamasında Tanrı [ANLAŞILMIYOR], Tanrı dememeliyim ama Doğa bunu kapattı. Kapatıldı. Neden? Neden bunu kendimize sormuyoruz? Neden bu burada kapanıyor? Hayvanlar kapatmıyor; biz neden burada bunu kapatmak için kireçlenme yaşamalıyız? İnsanlar bunu neden yapıyor? Nasıl yapıyorlar? Bunu hiç düşünmüyoruz. Yani, siz özelsiniz, böyle yaratılmışsınız, özel fikirleriniz var, bir şeyleri çok daha fazla anlıyorsunuz, kesinlikle bir anlamda evrimleşmişsiniz, daha büyük bir farkındalık hissine sahipsiniz. Güzelliğin ne olduğunu anlıyorsunuz, en başta pisliğin ne olduğunu anlıyorsunuz - hayvanlar bunu yapmazlar. İster bir atı ister bir aslanı ele alın, pislik onlar için bir şey değildir. Onlar pisliğin ne olduğunu bilmezler. Onları herhangi bir pis yerden geçirirseniz, bunun onlar için hiçbir anlamı yoktur. Onları herhangi bir pis alana götürürseniz, orada güzelce oturur ve keyiflerine bakarlar.

Çiçek var mı, yok mu, bahçe var mı, yok mu, bu hiç umurlarında olmaz, yani ilk şey, onların koku hissiyatına sahip olmadıklarını görmemizdir. Bu da aynı merkezin size verdiği bir şeydir - koku duyusu. Şimdi, koku öyle bir sınıra geldi ki, görüyorsunuz, güzel parfümlerimiz var - bir sürü parfüm kullanıyoruz çünkü pis kokulara ve bunun gibi şeylere dayanamıyoruz - ama hayvanlar, onların parfüme ihtiyacı var mı? Onlar yaşayabilirler, bu durumdan oldukça memnundurlar. Parfümün olduğu ya da olmadığı bir ortamda bulunmaktan rahatsız olmazlar ama koku alma duyuları olduğuna şüphe yoktur. Koku alma duyuları var ama bizim sahip olduğumuz şekilde bir koku alma duyusuna sahip değiller. Biz koku alma duyusuna sahip olduğumuz için özel olarak kutsanmış durumdayız çünkü daha sonra aydınlanmadan sonra bileceksiniz ki, bu koku alma duyusu aydınlanmış ruhları ve sadece aydınlanmış ruhları değil, aynı zamanda Enkarnasyon dediğimiz kişiyi de tanımanıza yardımcı olur. Keşke insanlar İsa doğduğunda bu duyguya sahip olsalardı - bu çarmıha gerilme işine asla izin vermezlerdi. O zaman, kimin kokuya sahip olduğunu ve kimin olmadığını anlarsınız. Yani koku duyusu bu merkezde gelişmiştir. Bu merkezde başka bir duyumuz daha vardır. İnsanların özel bir estetik duygusu vardır. Hayvanların herhangi bir estetiği yoktur. İster kırmızı, ister siyah, ister sarı, hiçbir şey onlar için fark etmez. Onlar rengi bilirler. Renk duyuları vardır. Renk duyuları vardır. Diyelim ki onlara önce kırmızı ışık gösterdiniz ve yemeleri için bir yiyecek verdiniz, sonra mavi ışık verdiniz ve hiç yiyecek vermediniz.

Kırmızı ışığı koyduğunuz anda tükürük bezleri salgı salgılamaya başlayacaktır - yani onların renk duyuları vardır ama estetik duyuları yoktur. Yukarıda ne görüldüğünü, buranın resmini, nasıl yerleştirildiğini, bunun orantılı olup olmadığını anlayamazlar – o orantılıdır. Nerede olurlarsa olsunlar, onlara yemek verirseniz yerler ama bizim için yemek öyle bir şekilde tabağa yerleştirilmeli ki, yemek bizim estetiğimize hitap etmelidir yoksa yemek istemeyiz. Yemek berbat görünüyorsa, o zaman onu yemek istemeyiz. Bizler çok hassas insanlarız, eğer bunu görüyorsanız - son derece hassasız, bu doğru. Estetiği anlamak için, görüyorsunuz, biz bunu doğal kabul ediyoruz. Sadece estetiğe sahip olduğumuzu ve toplum geliştikçe estetiğin de geliştiğini kabul ediyoruz. Batı'da insanlar estetik açıdan çok hassaslar, estetik açıdan son derece donanımlılar - neyin [ANLAŞILMIYOR] olduğunu anlıyorlar. Bu, içimizdeki bu yaratıcılık merkezi bize insanoğlunun içindeki hayvanlardan daha yüksek olan süptil bir estetik nokta verir. Ama o zaman, [ANLAŞILMIYOR] 'ın daha yüksek duygusu nedir? Size koku hakkında söylediğim gibi. Şimdi, estetik tamam. Şunun bunun rengini görüyoruz ama ruhani estetiğimiz yok. Ruhani estetiği anlamıyoruz. Bu, ancak aydınlanmadan sonra mümkündür, ruhani estetiğin ne olduğunu hemen anlarsınız çünkü vibrasyonları almaya başlarsınız.

Estetik olarak kesinlikle doğru olan her şey, yalnızca vibrasyon verecektir. Bu vibrasyonları ortaya çıkaran bir formül üzerinde çalışan bir katsayı vardır. Bir şey bize korkunç görünebilir, eğer “Şimdi, bu bir sanat” derseniz. [ANLAŞILMIYOR] Bunun nasıl olduğunu bilmiyorum ama Ben bu şeye sadece bakamıyorum – bu korkunç ama onun akademik bir ödülü var, bilmiyorum, insanlar bunu ona nasıl verdiler, onu ne için yargıladılar. Şimdi, aydınlanmadan sonra göreceksiniz, o zaman onun estetik olarak doğru olup olmadığına tam olarak karar verebileceksiniz. Eğer doğruysa, vibrasyonlu olacaktır. Mesela şimdi Mozart diyelim. Sizin için Mozart ya da bir başkası aynı şeydir. Benim için Mozart harikadır çünkü onun müziğini çaldığınız anda vibrasyonlar akmaya başlar. Bizim de böyle sanatçılarımız var. “Çok iyi çalıyor, şöyle yapıyor, böyle yapıyor” diye düşünebileceğiniz pek çok sanatçımız var ama aydınlanmış bir ruh olan bir sanatçının, size en büyük hazzı verecek en iyi sanatçı olduğunu hemen anlayabilirsiniz. Belirli bir sanatın neşe veren niteliği, ruhen uyanmış bir kişi için sıradan bir kişiye kıyasla daha büyüktür çünkü o neşenin içine aktığını hissedebilir – o kişi konuşmak zorunda değildir, siz düşüncesiz bir farkındalık içindesinizdir, sadece o şeyi izlersiniz ve neşe içinize akar ve tüm bu olanlardan dolayı kendinizi çok mutlu hissedersiniz - sadece [ANLAŞILMIYOR]. Dolayısıyla, ihmal edilmiş ve toplum tarafından reddedilmiş, istismar edilmiş olabilecek bazı büyük sanatçılar var çünkü bugünlerde, görüyorsunuz, bir sanatçı yeni bir kural göstermelidir - bu önemlidir. Eğer yeni değilse, sanat değildir.

Her şey pazarda son buluyor, görüyorsunuz, yani yeni bir resim illa ki uygun vibrasyon verebilir demek değildir, onda vibrasyon olmayabilir. Onu yapan kişi, çok önemlidir. Eğer onu yapan kişi aydınlanmış bir ruhsa, estetik olarak doğru olmayan hiçbir şey yapamaz - yapamaz çünkü, görüyorsunuz, o kişi kendisini mutlu hissedene kadar onu dengelemeye ve dengelemeye devam eder. Kendini mutlu hissettiği zaman, vibrasyonları alır ve bundan mutlu olur, böylece gerçek olanı elde edersiniz. Örneğin, İsa'nın bazı resimleri, demek istediğim, onlarda katlanılamaz, kabul edilemez bir halde İsa, O kesinlikle çok sefil görünüyor - bence bu, O'nu sefil göstermek için sanatçının kendisinin bir projeksiyonu. Şimdi, mantıkla bile olsa dahi, İsa gibi bir insanın nasıl bu kadar sefil olabileceğini anlayabiliriz – O tüm dünyanın sefaletini ortadan kaldırmak için gelen Kişi’dir, bu kadar kabul edilemez bir halde görünüyor, herkes O'na acımalı; saygı duymak zorundayız. O'nun bedenini ve yüzünü görmeliyiz, O'na güvenmeliyiz - O tüm dünyanın desteğidir - O böyle tanımlanmıştır ve orada nasıl böyle zarif bir sevgilimiz olabilir, sızlanan, ağlayan ve melankolik bir adam. Bakın, sanat hakkında sahip olduğumuz ve daha sonra tamamlanması gereken fikir budur, neşe, eşyalarda, resimlerde ve yüzlerde de görebildiğimiz köpüren bir neşe. O zaman estetiğimiz değişir, kesinlikle değişir ve gerçek anlamda neşe duymaya başlarız, birileri size ödül verdi diye değil, bu yüzden “Evet, bu böyle. Bir ödül verdiler, demek ki bununla ilgili bir şeyler olmalı.” Oturup bunun üzerinde çalışmalısınız.

Hayır, bu üzerinde çalışılacak bir şey değildir, bu kendiliğinden gelişir [ANLAŞILMIYOR]. Neşeyi hissettiğiniz anda, harikasınızdır ve o şeyi görürsünüz ve “Oh, işte bu, işte bu” dersiniz, sadece bunun keyfini çıkarır ve onun üzerinde konuşmazsınız, düşünmezsiniz ama sanatçının kalbinde olan sevincin kendisi, sizin varlığınıza yansır ve her şeyi dalgalandırmaya başlarsınız, tamamen sevinçle dalgalanmaya başlarsınız ve bu hepimizin başına gelmesi gereken spontan şeydir, üzerinde çalışmak, düşünmek, onun için eleştiri yazmak değil - eleştiri nedir? Onu görür görmez, siz orada olduğunu bilirsiniz. Bir çocuk bunu bizden daha iyi ortaya çıkarabilir çünkü biz çok karmaşık bir yapıya sahibiz. Neşeyi bile düşünmek istiyorsunuz - yani Ben nasıl bir insan olabilirim, Ben farklı bir tipim, görüyorsunuz, anlayamıyorum, nasıl oturup neşeyi tarif edebilirsiniz? Bir tabloyu bile tarif eden insanlar gördüm. Nasıl tarif edebilirsiniz? Sadece ona bakar ve bilirsiniz ki, “O, bu neşe” ama onu hissetmek için sizin öyle olmanız gerekir. Bu merkez aydınlandığında, o zaman spiritüel olan estetik duygusunu elde edersiniz. Hindistan'da şimdi pek çok tapınak var, bunu duymuş olmalısınız, tapınaklar var, orada, görüyorsunuz, yaşayan Deityler var - bu bir gerçek. Şimdi, İncil'de neye izin verilmediğini okursanız, Dünya'da, Yeryüzünde ya da Göklerde yaratılmış olan hiçbir şeyi yeniden yaratamayacağınızı görürsünüz; Yani, Toprak Ana tarafından canlı Deityler olarak yaratılanları yeniden yaratmamalısınız çünkü yeniden yaratmaya başladığınızda, aydınlanmamış insanlar olarak, kendi fikirlerinizi buna katacaksınız, bundan para kazanacaksınız, bunları pazarda satacaksınız ve bu şekilde tüm vibrasyonları bozacaksınız ve Hindistan'da ya da herhangi bir yerde mantıklı bir Deity elementi bile elde etmek çok, çok zordur.

Pek çok tapınak, pek çok kilise gördüm ve bulduklarımın hepsi, onlar hiçbir işe yaramıyorlar- işe yaramazlar ama çok iyi olanlar da var. Örneğin, Paris'e gittim ve bu [ADI BİLİNMİYOR - NOTRE- DAME?], görüyorsunuz, orada Anne'nin heykeli var, kesinlikle vibrasyon yayıyor - kesinlikle - onu yapan kişi [BİLİNMİYOR]. Geçen gün, Viktorya dönemine ait bir malzemeden yapılmış çok güzel bir mermer heykel buldum - nerede yapıldığını bilmiyorum ve onu bir hurdacıdan almışlar ve o çok güzel, vibrasyonları var; eğer aydınlandıysanız, bunu kontrol edebilirsiniz. Bu duyu aydınlanmış bir varlıkta gelişmiştir. Sorunuzu baştan sona yanıtlıyorum, eğer, bakın. Bakın, Bana “Aydınlanma nedir?” diye sormuştunuz. Bakın, şimdi. Yani bu sizin ilk aydınlanmanız, aydınlanmış bir ruhun kokusunu bilmenizdir; bu birincisi. İkinci merkez size Ruhsal estetik fikrini verir. Ruhsal olarak uyanmış olan kimdir? Şimdi, aydınlanma veren pek çok insanın, nasıl güzel bir beden içinde geldiğini göreceksiniz - herkes, “Gel, gel, gel, gel, onun vibrasyonlarına bak” diyecek ve onlar oturup bütün bu vibrasyonları alan ve bunu kendi içlerinde çok güzel bir şekilde hisseden çocuklar gibidir, “O, gel, gel, bak.” Belki de bu kişi, fakir bir adam, belki bu kişi çok düşük bir kasttan ya da belki toplumda düşük bir seviyeden ya da her neyse ama vibrasyonlara bakın - çok güzel! Binamızda birileri bir şeyler yapıyordu, birileri çatımızı yapıyordu, bilirsiniz ve bir şeyleri kaldırmamız gerekiyordu, bu yüzden bazı Sahaja Yogiler Bana yardım etmek için aşağı indiler ve “Birisini çağıracağız” dediler.

Bunun için yanımıza gelen kişi, bilirsiniz, hepsi ona hayran oldu. Dediler ki, “Şuna bakın! Neden o kişiyi bu kadar takdir ediyorlar, o sıradan bir dilenci” ama bakın, onu tekrar tekrar çağırdılar ve ben de ona ‘Sizin için ne yapabilirim’ dedim, yani anlayamadı, kendisi bizim için neden bu kadar önemliydi ama bu kişi vibrasyon yayıyordu. Yani bu bir şeydir, bu sayede estetiğin vibrasyon açısından nasıl doğru olduğunu bilirsiniz. İkinci olarak, bunu geliştirerek, bunun aydınlanmasıyla, siz ruhsal olarak doğru olan, kesinlikle doğru olan şeyler de yaratırsınız. Herhangi bir şey yapacak olanlar, aydınlanmış bir ruh olan bir çocuk bile, bilirsiniz, diyelim ki o kurbağa gibi bir şey yapacak, verdiğiniz bu plastisinden, o plastik hamur vibrasyon vermeye başlayacaktır; Bu çok şaşırtıcı. Bazı çocukların kille çalıştığını gördüm, bilirsiniz, bu aydınlanmış ruhlardan bazıları ve onlar kimi garip şekiller yapıyorlar ama vibrasyonlar hemen gelmeye başlıyor çünkü onlar, vibrasyon vermeyen hiçbir şeye tahammül edemiyorlar, bu yüzden bir parçayı çıkarıyorlar, bir parça ekliyorlar ve onu öyle bir şekilde şekillendiriyorlar ki, bu estetik bir anlam taşıyor. Spiritüalizm, yani bize aydınlanmayı veren ikinci şey budur. Yedisini birden anlatabilir miyim bilmiyorum ama bu böyle. Şimdi, bu göbekte bulunan çok önemli bir merkez, biz buna Nabhi Çakra diyoruz. Buna Swadhishthan denir ve bu, Solar Pleksus'umuzu tezahür ettiren merkezde bir Nabhi çakrasıdır. Bu bizim

End of the first tape

Second tape - DRAFT

Nirmala Vidya - 1978-0000-1-Public Program No 1 Caxton Hall 02 HD

This manifests our Pelvic Plexus, this manifests our - what you call it? - Aortic Plexus, and this manifests our Solar Plexus. This is a very subtle, a subtle [unclear, subject], and our [unclear, subtle being] which we [unclear had not realised] and understand, what our centre is, that’s the problem. I’m just trying to make you aware of that and also make you aware of what you have to achieve and what you have [unclear, come].

Now this centre is very important and is placed there in the centre of the navel. We get our navel from our mother. The first thing is, that the motherly qualities of compassion, love and all these things start showing. But the basic thing that we get from our mother is the evolutionary power. Why do you [unclear, honestly ...], why do you come all the way to Caxton Hall to listen to Me? After all, there are much more interesting places where you can go! But why are you here? You are seeking. Why are you seeking? How this seeking has come to you?

The seeking, in the beginning in the amoeba, may be looking like a seeking for food. That to begin [unclear]. Then it goes into subtler. Then, from food, we can say, in the animals, it may be overpower another animal. That also comes. But at the stage when you are human beings, what is your seeking is? Something [unclear], you don’t know, you are not satisfied.

Now here, in this country, where the food problem is solved, you have everything to eat, and you can have whatever you like. So, you don’t feel like eating food. [unclear] your own food. You think that, you see, there is too much attention on food, is not [unclear]. But in a poor country, there is much more attention. But in an affluent country, you do not want to have more food, you think, - is too much eating, and we should have better food than to eat more food.

The aesthetics of the Solar Plexus, [unclear] aesthetics that we have, now, today among ourselves, we are not aware of it. For example, we cannot bear to eat food cooked by anyone. We want to ask, out of sort of condemnation. Supposing somebody says, - ”All alright, have any food and go to hell!” You won’t take that food at all. You will have nothing to do. If somebody says to you that, - “Oh, please come to our place”. We have to invite, you see, human society has doing things like this. And we invite. We write to them, - “Please come and attend, please be kind to come to our place for dinner.” And, see, we [unclear] that we make them feel all the time that they are wanted by us, we want them to come, and feel that is a great pleasure to us.

Any human being, whether he is an [unclear], whether he is a poor man or a rich man, you see, if you insult him, he cannot bear. Now, do you know the subtleties [unclear, ...]? But we cannot take food, which is given to us through insults or by showing us [unclear, down]. Now that’s the reason sometimes I feel that the way Americans or all these people have had to the developing countries they have done/made the greatest mistake, by hurting people [by] saying that - “we are happy!”

It is that when you try to help someone, just do it in such a way that if this hand has, the other should [unclear, get]. And this is the grace of doing things for others. The grace of feeding others. How the mother does the [unclear, feed? Quietly]. You see, this is a common thing with all human beings, that they cannot bear any food given to them by insincere.

Now, but when you are enlightened, what happens to you on this Solar Plexus? That is the point here, you see. When you are enlightened, then what should happen to your Solar Plexus? How [unclear]. It cannot bear any food which is given to you by a person who has been not a good person! Say, for example, Hitler cooks the food and gives you. You will not tolerate it, you will vomit immediately. You would not know he is Hitler. If somebody has a Hitler sitting in his stomach, say, [unclear], and he cooks food for you when you eat that food, you will [unclear, be vomiting], or you get diarrhoea.

This stomach knows and decides, the mind does not! You see, you look at some people. They look extremely beautiful, and they will talk to you, - “Come along, have this and do this and all”, but when you go to their house, you will feel - Oh, God, I was feeling very sick, I just couldn’t bear the fellow. The way he was behaving, I just couldn’t understand why I was going so sick, and I didn’t want to eat in that house, though he had done all the good thing that was possible.

So the aesthetics of the food, of our seeking, you see, it’s started with food also are changed because then you start eating the food which we call [unclear, blessed], which is, - you will be amazed if you go to a poor country, and you see the poor are not eating [unclear, food], you won’t be able [unclear], you won’t be able to eat any food at all, and you will be starving, you will not know why you are starving, and I was surprised that a person like [Nehru?] should say that - ”a poverty anywhere is a threat to prosperity anywhere.” [unclear] that if you have prosperity and there is poverty [unclear] next door, you cannot eat your food, you see, that is within us, we are human beings. You see if there is somebody starving in your house, somebody is dead in your house, you just can’t eat any food, you just don’t feel like eating.

Of course, I mean, I have seen some funny things also happening in the West, something, is something that you cannot understand. (Shri Mataji is laughing) [unclear]. If somebody is dead in the family, then they’ll have champagne. How can you have champagne when somebody is dead? It is something that I can’t understand! But that is the satanic, I would say, which takes you to the left side. At that time if you really love that person, if you have real feelings, how can you have champagne? I mean, champagne is supposed to be a celebrating thing. I mean, are you celebrating that the fellow is dead and gone, and [unclear...]? Is a comedy [unclear] shocks [unclear]!

Actually, I went to somebody who died, and he was a very dear friend of ours and we went all the way to [unclear] and, a very, very dear friend, a very fine person, you see, his wife had [unclear] him and all that, but still he was a very fine man, and all of them were there, and they looked at our faces, you see, and they said - “are you sick? What’s the matter?”

We really don’t understand what’s the matter with these people. They were bubbling with joy and happiness. They said - “Let’s have something to drink.” They said - “Oh, you will have only tea. So let’s have tea.” I said - We don’t eat any food. I mean, we were feeling so sick, that we ran away from that place. We couldn’t bear it any more, because you see, we were so much attached to that person. He was such a kind person, he came to my daughter's wedding call, and all the way he came here. And only for a day, he came to attend the wedding, such a nice man there came, and he dies, and here we all are having champagne, I mean, how we can think of it?

Nothing touches these people! They were big [unclear] people wearing all..., and they had got [unclear, a promos] for all the dresses needed for going to the funeral, very nicely dressed, and the [unclear] had all the blacks and all the black diamonds to match with that [unclear], but there weren’t at all the feelings, you see, we were absolutely unequipped because we had no idea we just ran to that place when we heard about it, and we have no time even to change, you see, and they were writing down a list of a how [unclear] and what flowers [unclear]. Very nicely, they said,- “What did you bring? [unclear, ...], we were so shocked when we came down to see him and [unclear] last rites, and even now, you see, when I talk about it, I get [unclear, so excited ...] lost to us, you see, [unclear]. And this is what I feel, that feeling started getting less and less, with this Nabhi chakra getting spoiled.

So we can [unclear] enlightenment in the Nabhi, you understand the value of feelings within you - because that’s the mother's, mother’s blessings to you, that are given to you, that you feel [unclear].

Materialism, when it’s [unclear] like one p. down, and you are [unclear]. That is only because [unclear, if this is wrong]. You see, for an animal, if he doesn't get bread, he gets something else and eats. But for human beings, the bread is not, so they are finished. [unclear] “Oh, God, [unclear, no bread], we cannot have.”

The materialism of the very subtle type. You see, we are not materialistic depends, that, you would not behave in a way that will show the materialism. You see, that way, no way! [unclear]. Nobody can make out what is materialism. But on the Nabhi chakra, you can make out immediately [unclear, you can see]. That this becomes sort of a - [unclear, inside] you see, a pinch, like, I would say something funny, like a lady I know [unclear]... presents for her [unclear...]. And one day she asked Me for two p. (penny), she said - “Can You give me two p., because I have to post your letter, you have just given me ten p. and ten p. are less, can you give me two p.? “I mean, [unclear] ... But to be that meticulous about money, to be like [unclear] about money, I mean to think too much of money comes through spoiling of this. This only human beings can do, not animals, you see. We are the people who can spoil our centres, we are the people we can [unclear].

But once it is enlightened, what happens? You lose the sense of possession completely. You do not have it. You see a hole is created, sort of you cannot possess, you know that it becomes a part and parcel of you, [unclear] I should say. It is an actualisation of your being, that you just lose the sense of possession. You see if somebody comes and says alright now - “I like this - alright, have it!”

But if you think of it rationally, possessing is a headache. If, supposing I have possessing Claxton Hall, the one who is possessing, go on asking. He must be having lots of headache about it. But if I do not possess it, is a nice thing, I’m using it very nicely. But the way I possess it, it will become a headache, I may have to jump into a lunatic asylum or someplace that [unclear] to maintain it, to have all kinds of headaches. You see, the possession is the greatest headache we should think of. But, I do not say that you should not have things. Warren has given you all the things to use [unclear], but do not be their slaves. Possession gives you the enslavement of matter. Sense of possession if you have, you are lost. You just see what a myth. Where you possess these things in the register [unclear], isn’t it? Do you take even a [unclear] give you back? And it is all left here. But we have a consolation in the mind that is registered in our name. How they dare to take [unclear]?

The idea of possession is an absolute, absolute myth! Nobody possesses anything. Is a fact! And that is the enlightenment that comes to you and you start laughing [unclear, you know], sometimes the way you [unclear] fight and ask for - “This is my land, this is your land, this is this...” whose land, my child? Are you going to take even a particle of that from this earth? When you die, you just go to dust and [unclear].

[So why you don’t worry about those things which are joy-giving?]

You lose the sense of possession, and gradually your priorities change. With this chakra getting enlightened, your priorities have to change.

Now, on this point, I have to tell you something about the so-called - great spiritualists of this world. Those who have got connections and possessions, one after another in the name of God, how do you explain?

‘I collect money from you very nicely, and I am the most spiritual woman going round, and I use it for My own purpose [unclear] My own [unclear], and I have big, big diamonds put on my hands, and walk very seriously, and all of you have to come.’

And you do it! You bow to such people! You do it! Why? You know, this man doesn’t have a single pi of his own, a single pi of his own. A single ... of his own, he’s collected money from others, and he speaks about [unclear] and he thinks that he is a very big man, and he’s walking about [unclear] all these lands, why should we bow to such a man? All this [unclear, spectacle] is going on in the name of so-called gurus in the world. They take your money. You can handle them with your money. If somebody has more money, they have more interest in him. If you are a poor person, they have nothing to do. They will see that whatever is in your purse. You can go ahead, [unclear] many want to keep. “It’s alright, doesn’t matter, if you throw away [unclear ...] money. They will teach you how to smother, they will teach you all that is against religion, against your wellbeing, against your peace. But if you can give your purse to them, go ahead. There are gurus and gurus in India like this, you see.

There are some sanyasi in India sitting down very nicely, they will show some tricks here and there. Now you people who are intelligent have to think about it, use your brains - how can these people be anywhere near to challenge you?! Why are you [unclear, slaving] over these?

I have be happy in our country to say that - ‘alright, don’t worry about your children, they are my children! Your wife, don’t worry, she’s mine! You just don’t worry about ..., you just hand them over to Me. The only thing is, the [unclear] your property should come to me. That’s all! I look after you, you become a sanyasi, you [unclear] all your belongings and possessions. I am a person who doesn’t possess anything. You give everything to me.’ And people will say - “Oh, God! See, he had doing [unclear.......].”

I don’t know, there are so many of them who believes such nonsensical things. Just see clearly! Just [unclear...] these things clearly!

That is only possible if your Nabhi is corrected.

The other day, somebody told Me a very good example of a guru who came here. You see, he came here, and a relation of Mine, poor man, was victimised.

He was written that - “our guru is coming, you must receive him, you must look after him, and arrange a lecture for him, all these.

So, this poor doctor, you see, he said:

“All right”. He came home. The guru used to [unclear, insult him] (Shri Mataji is laughing], the poor doctor was just stumbling, you see, in a very stumbling condition, he didn’t have sufficient to feed this guru and all that.

He (the guru) said - “But you see, I am [unclear] and what about doing [unclear....]?

He said (the doctor) - “But you are a guru!”.

He (the guru) said - “But I am sinless, I [unclear...], ... He goes there.

After some times he says, - “alright, what about getting me a suit? Because everybody looks at/like me, when I wear a dress like this.”

Alright, he gets him a suit.

Now, where is he? He is in Holland, married with a Dutch lady, with a big ... of his own, the same guru living like a [unclear, lord] ... . It’s a fact! Is a fact! He is not even a guru any more now! He doesn’t want to, [unclear...] . It’s a case!

And this kind of people you are feeding and looking after. Why? Because this portion is not enlightened. [unclear]. And they are crooks, and they know how to play up on your ego, and they know how to pamper you. Because when you give some money to someone, there is something in you which thinks - “Oh, I have purchased. And that subtle point they ticked.

The other day I had somebody from India, a very, I should say, topmost official, and he came down, he was a disciple of a guru. But he was not satisfied with that and he came to Me and [unclear[, and after that, you see, when he got his Realisation he told Me a [unclear] about this [unclear, guru] that he had, who has got three-four [unclear, strips]... He said, that the trick of the [unclear, tricks] is that he takes money, and people came to him; - “that we have paid for it, so let’s go through it.”

Then he (the guru) said - “You have to pay a little bit more if you have to go through it. And it goes on like that, and people poor things are paying and paying and paying [unclear...]

This is the subtle point they have caught through your Nabhi chakra. There are many other things that happened after the enlightenment. But the basic thing is that immediately if you see a person who is trying to chit you, immediately the stomach starts telling you, that a sickening feeling - see, he may be very nice, but you can’t [unclear, bear it]. That is the sign of the enlightenment of the Nabhi.

Now, a person who is enlightened [unclear], if he has an interest in your purse, you please know that he has nothing to do with God! And nothing to do with spirituality. All of you have been cheated like this, so be careful. Any man who accepts anything from you or asks you for anything, you should know [that] he is not a guru by any chance! Because such a person it has no interest in you. Actually, if you ask Me, I don’t even know your names. And I don’t even know what positions you have and what money you have. I only know you through your Kundalini. Where you are and put you right.

I know that he is a disciple of Mahesh yogi, because I know from his Kundalini catching is there. I know all these people only through their Kundalini because My main interest is the inner being and not at all what positions you have got, that you are a [unclear] or you are an ordinary person from the streets. It makes no difference to a spiritual person. [unclear] an absolute character like Christ, and judge everything relating to [unclear].

Do you think, He cares for any one of those bureaucrats in those days? He didn’t care for anybody who was in power, who had money! He cared for people who were innocent and sincere who were seeking Gog, who were normal people who were very, very, absolutely ordinary people. On the contrary, we have to say these extraordinary are no good for Sahaja Yoga. Absolutely no good, they are extremely complicated they think no end of themselves and I try to somehow or another see that they may not come next time. And sometimes My disciples say that - “Mother, why you did that? First time we had so many, and then so many disappeared.”

I said: - this is for good, don’t you worry. There are people who just come here because it is a fashion out. If they are seekers, if they want to find out, they will come again and I [unclear] they are. Let us welcome the people who are simple. Those who are really seekers, who want it! Who want the reality! Let us give it to them! Those who do not want it, you are not going to [unclear, fight with them].

I think we have talked about these chakras, and the enlightenment of it’s, now the rest of them I will talk next time if you don’t mind, but I would like to have some questions from you and then we should do our meditation and you should get the experience.

Seeker: I think [unclear]... some yogis... But it seems to be good.

Shri Mataji: Yes, it is. You see, there are, that I said that one, this Nabhi chakra there are many [unclear] is not one. [unclear]. Supposing there are some gurus. Now, for example, I will tell you. I know of some gurus who on the Nabhi chakra, they just fast. They fast, they will do, you see they will do just - lightening [unclear] absolutely people living on - [unclear, tantrikas] sitting on their heads, standing on their legs or standing on their say one finger or hang like that. You see [unclear] and all that. This is also a part of the Nabhi chakra when they move to the right-hand side. I have not given you those variations. But there are variations. Even these abnormal things, not [unclear]. You see, why to be abnormal? Why to stand on your heads? Why do all abnormal things? You have to be a normal person to begin with. You must know that a Realised soul have to be the most normal person. We cannot bear wear [unclear] mantras, neither we could be a dandy fellow, we cannot. We cannot. If anyone of these things are interesting, that person cannot get Realisation. These are extremes, too extremes. You have to be a householder, a simple person, and [unclear]

Now you may it say because you have studied about Buddha, now I tell you [unclear, why?]. But, about Buddha [there] is a misunderstanding. A very big misunderstanding on Buddha is two points, which are very much misunderstood by human beings.

Firstly that - because he became a sanyasi you think everybody should become a sanyasi and wear that dress and all that. It was a mistake because Buddha [unclear...] his own life. [unclear...]. Buddha himself, you see, first of all, was searching. He didn’t know what to do, so he went to some gurus. They said - “you must detach yourself from your family ... put your attention on yourself, and that’s why you have to become a sort of sanyasi.”

Alright. And that in those days it was necessary because there was no Sahaja Yoga yet started in those days, so he had to do it. Because you see, if your attention is outside, how to take it in? That was the point. If you are busy, how to get a break for the morning time and how to arrange your wife’s driving licence? It’s a big problem for human beings to get Realisation, you see, these were different days and people had to work it out, you see, so those who wanted to seek they were very few, they had to take to such a life in which they could [unclear, remove] their time to their Self-realisation and could achieve that to their cleansing and all that.

That was a different time all together. But today that is not the thing. Today where ever you are, whatever you are doing, you have to get your Realisation. It has to be a-mass [unclear]. It has to be a-mass [unclear], and that’s why the dedication of Buddha is to be understood. But you don’t have to that much [unclear]. You don’t have to give up your wife and children and those things.

But still, how Buddha got his Realisation was not through all these things, and I must tell you, and at the last time He has got it, it was sahaja. Because He was just lying down, and suddenly the whole thing came on him. And it worked it, maybe. But the enlightenment came to/on him by grace. But the grace is the thing which is going to work it out. But, at different times, the grace worked in a different way. The reason was that the man was not so much prepared. It was not such a situation as it is [unclear, today]. You are much more prepared inside that you were in those days. You see, the sense of possession is much less today if you see it in yourself that it was. And even today, when after Sahaja Yoga you will be surprised that once the Kundalini has risen, you change yourself automatically, because your attention goes inside.[unclear] you try to see something nonsensical outside in development in all that, you just go inside and you start to seeking that, because the joy starts coming from you. Because your attention is joy inside, you immediately start moving inside.

So, it’s a different thing, that Buddha’s stile, He did not take the [unclear], he did not denounce the world He goes away from it, because ultimately what He found there was no Mother to tell him that - ‘you come to sahaja’. He felt that he has gone through all the experiences and all that, [unclear]. But then he corrected it because he has born again as Hassan and Hussein, Mahavira and Buddha were born to Mohamad Sahib’s daughter. So it is also - it is not a [unclear] thing, He came back again to tell people that you don’t go to that extreme.

Now whether it is true or not you can see in vibrations. Only through vibration you will know that which I am saying it is true or not.

Seeker: [inaudible]

Shri Mataji: Yes. You see, it is a new birth you are born, you are a child, you are borne, that you touch it, you see, and you do feel that joy [unclear, in the self], you [were] born, in the first stage you do get - first shock you get that the Kundalini rises. But I have told you there are many [unclear] affects the Kundalini and then the Kundalini again goes back. Say for example you are, say, a liver patient. You made that sure Kundalini all right to breakthrough you will have the feelings, you get vibrations, you will be awakened. But you have a bad liver. So the Kundalini will go to the liver, supplying into, by that time you may not [unclear] vibrations as usual. But if you want to give Realisation to somebody [unclear, you can]. Once the Kundalini is awakened you can cure people, give Realisation, everything you can do, but as far as your personality is concerned the Kundalini it is not [unclear]. I would say like this.

Now, if there is an officer being appointed. So, what happens? The officer is appointed but still he is not say up to the mark, but he has rights and those rights [unclear, he can use]. But he has to come up to the mark, and that is the job of the Kundalini. She works it out. She looks after you, that’s how the people are cured, you know, and [unclear] cancer patient here, and this is only through the Kundalini’s blessings on you, because She is your own Mother and She looks after you.

So, we cannot explain this, but what you can say is depending on how you are the Kundalini looks after you, and takes you to [unclear]. Allow it to work out and it [unclear]. But, as soon that you get your Realisation, you are not perfect. That is not possible, because of your problems, the problems, the problems you have had so far you have committed all these problems they are [unclear]. It’s a living process. And a living process, the way it was [unclear].

Seeker: [unclear] .....

Shri Mataji: Yeah, I will tell you.

Seeker: ... this must be struggled ...

Shri Mataji: I want to ... this point. It is very....

Seeker: [unclear]...

Shri Mataji: But I am just telling you a deeper sense of it and then you can understand what is the difference between an animal, a child and ourselves, you see.

Seeker: [unclear]

Shri Mataji: Yes, now I’ll tell you. The difference is like this; that a child he is catching he is one with the nature, and the animal is also one with the nature. It acts according to the nature, it has spontaneity and all that. But it is not aware! Now, you are closed down. Alright? You are made a human being, a matured person. Now! Once you are developed like that, then you are opened. Now you are aware! After Realisation, there is a difference, tremendous. A child, if he is not a Realised soul though it acts according to spontaneity, and the natural way some things that he has got. But! It is not aware of it, while you will be after the Realisation, the vibrations will be flowing through you, you can manoeuvre it, you can see how it flows how it works out. You are made capable by giving you freedom.

Seeker: [unclear, the ... before Realisation says that; if God ...a therefore ... but if a person... he has the choice ...... to achieve Realisation, before he has to reach a certain stage...

Shri Mataji: Yes, that is true, that is true. I mean, there are some people who can newer get Realisation. Now, if I say that, [unclear...] (Shri Mataji is laughing) everything, oh, Mother, how can that be? [unclear] it’s true. You see, you have seen in evolution, everybody from the fishes do not became reptile, and from all the reptiles everybody did not became human being. So, of course that part as you are saying [unclear...] Realisation, no doubt about it! No doubt! This is very - it’s true. I not ... this is not, you see, we cannot command God, we have to request Him [unclear] we cannot demand. You see, we have a shopping [unclear, habit] you see, for everything [unclear] ... He is not. You see, we think we can demand, we can say; - “alright, come along! Let's all of us have Realisation.” He said: - “alright, and [unclear...]”. He has to decide, it is His grace we have to ask, you have to humble down in your heart and ask for His grace. You have done lots of mistakes, so, you should say - “O, God whatever mistakes we had done, we didn’t understand and realise, if we had insulted You or insulted ourselves, please forgive us.” And that’s how you have to ask for forgiveness. If you say Lord’s prayer is a complete mantra. And you have to ask for and once you ask for, He forgives because He is the ocean of forgiveness. What you say is true. Everybody is not [unclear...]

Seeker: [unclear......raising the Kundalini.... If a person is ready for it, would be ...]

Shri Mataji: I will tell you. So far [unclear, ...], but nothing happened. Nobody was wrong or anything, you see. Kundalini is awareness and She understands. You see, actually, supposing I’m raising your Kundalini, alright. Then She tells Me what’s the problem with you. She, she, she shows on My fingers what is the problem. Supposing, you see, My this finger starts burning, or this finger starts burning. Then I know which is the centre, you are [unclear]. I have to correct that centre so the Kundalini raises. There cannot be any dangers whatsoever from Kundalini. Nothing! Because She is your Mother. How can it be dangers.

But why these peoples are suffered from dangers. Now, I tell you. That is, we call as anaadhikr, which means unauthorised people. Say supposing somebody says:

“Oh, I went to Claxton Hall [unclear...].

So what did you do?

I was coming from the [unclear, back].

Then?

I broke the [unclear]. I get caught ... what was the tragedy was there. I was roaming about [unclear]...

So, so you see, they caught hold of Me, and they started [unclear].

It is unauthorised. For example, there is a man, say, I want to take the name of Hitler (Shri Mataji is laughing).... You know, I don't know much of evil in this world. What sort of evil people do. But say, a very evil man, (Shri Mataji is laughing)... Think of someone like that, you see, I cannot because being a Mother, you see, I cannot think of somebody so baaad that whose Kundalini I cannot rise, you see, being a Mother. You don’t understand that part of Me, maybe. But you see, I am like that, you see, for everyone I think that, I must raise everybody's Kundalini when I have to keep awake there now, what I have to do I must do it, that’s a different point. But, I would say, think of somebody who’s that condemned, you see, whose Kundalini won’t be raised. I mean, if you can think of someone like that, the person comes to Me, so then I would not tell this thing at least [unclear] Kundalini. I go on working on him,, you see, in the hope that maybe I will put the chakras right and I [unclear, bring] the Kundalini. As a Mother, I will go on working till the end! Till I live, till the last drop of My [unclear, blood] I will work for that, because that’s My child. Once he says “Mother, I want this to be done” I will do, no doubt. But I cannot say that it would happen.

So the dangers of the things are, you think of a very, very evil man, you see, and he uses his sex for raising the Kundalini. What will happen? The Kundalini doesn’t say anything, but there is a tremendous force, you see, this you cannot see, there is a tremendous force. The same force can destroy. And it rises [unclear...] Kundalini [unclear], on the sides, in these two things (left and right channels), and gives you blisters, I have seen people coming with blisters [unclear]. I said: - What happened? - “The Kundalini was raised. What did [unclear,....] There are people who are dirty people who have nothing to do with religion. They do, so [unclear ...] There are people, I have seen, who got the Kundalini raised, one man, who was like a person whom some bees have bitten, who was like that, he was doing like ha, ha, ha.

My brother was in Delhi, and he went to my brother's place, and said: - when is Mataji coming? He said: [unclear...] to Bombay - Mother, [unclear...] I am dying here, and this is happening, that is happening. When I reached there, you see, this fellow was there, they said that he doesn’t go back home, he is just staying here on the road only, and he has doing ha, ha, ha, all that.

I [unclear] very, very [unclear...] became like a mad person. I asked him: - “What happened?” And he said that: “My guru raised my Kundalini and I am got blisters.” I said: “Now, how are you here?” He said that: ”My guru told me that’s only one master of Kundalini, - that’s Me, “so you go to Mother, she will put [inaudible], and don’t tell my name to Her.” And I put it right. And [unclear] science institute director, if you can write to him, you can find out his name. He had a very bad Kundalini problem and [unclear] shouting at Me, “Please Mother, come and help me! I am burning, I am burning! Somebody has done harm to me”, but he doesn’t want to tell the name of his guru. [unclear] himself, you see. And he had blisters on his body, absolutely blisters all over, and he was burning. And when I went to him, you see, you won’t believe [unclear, he was telling Me], the whole thing was [unclear] by Mother, [unclear...], he absolutely cured, absolutely cured, and he is so afraid of it, that he doesn’t want to come to My programme. (Shri Mataji is laughing). He said: “Mother, I don’t want my Kundalini [unclear...] I met him once in the market he was going to, and he just saw Me and he [unclear] and helped Me, he said: “Mother, I’m sorry, I didn’t go to see You, but I’m frightened about this Kundalini raising. At the name of Kundalini, he gets a shiver because he suffered [unclear] much. It’s so! It’s [unclear, very, very] dangerous in the sense that it’s not the Kundalini [unclear....]. It’s horrid! It’s a wrathful person! [unclear ...], so don’t try tricks with him! [unclear] That’s very true.

This people who are doing this Kundalini raising, I have read of people who got a sudden shock, coming in a short [unclear] into them, and some sort of thing happening to them and going mad and all that. This is nothing! But some sort of a [unclear...] or they had been leading a very bad life and [unclear, they have trying] some tricks with you. You do not know what tricks they are playing, and what kind of life they have been having, you see, this is a sign of it. Or maybe [unclear, thirdly] can be that some spirits had entered into them, and they are getting ideas that we have got something. We have got [unclear...] two of them who had watching sitting down, you had this kind of [unclear] entered into them, and they suffered a lot [unclear]. It can happen to anyone. Not because the persons were doing any wrong, but maybe that they were too simple, and some spirit went into them.

Seeker: [unclear]

Shri Mataji: It’s only one. Kundalini will never rise unless and until it passes through the central channel of Sushumna [unclear...] wrong idea. It’s nothing right and wrong. No. This is only, (the seeker is trying to say something). These two sides channels that are here, you see, are here, can get excited by any centres. For example, there is one guru who puts his finger here and puts the spirit in here. Moves it upside down, and can put the spirit in to your this channel or this channel, and can put into ego or super-ego. There are some gurus who give you names. Take the name of say, say, they say take the name of ram. Now, he has got a spirit on ram. The rama's spirit can go into you here and can start working. That is not God, not the incarnation of Rama, but a spirit which has got the rama’s name. And he goes in here and starts working and then you get, sometimes you might get even cancer of the throat. And the heart stars trembling like this. Many people who give this kind of mantra and all that it’s all unauthorised, all wrong and they are using nothing but spirits.

It cannot go wrong! How can it be? Just think of who has made this [unclear, channels]? Who has made it? The Dynamic of dynamism, greatest of greatest, Almighty! We do not understand [unclear] God Almighty. We think, you see, still we are doing it our own, the way we talk about it. But He is God Almighty! He can do whatever He likes. He is [unclear, truth] and the way He arranges things. [unclear, you think He will make any mistakes?] How can He? It’s not done by human beings.

There is no wrong channel. The only thing is when you try to do some harm to a person, you see, by putting a thing here, you can just [unclear...]. You can get all the money that he has, all his properties, his wife, his children everything [unclear, attached to him] if you manage this chakra. Many people do it. You have one guru here [unclear...]. He called it light. And you get a [unclear...] you think it is a light. It is nothing [unclear].

And this chakra can be controlled by telling you some mantras. But they don’t tell you a mantra, they are very clever. They will tell you a mantra, say Rama’s centre is here. Actually, at this part it is. So what happens, when they tell you rama’s name, this mantra is spoiled, this is spoiled and with the spirit this is spoiled. So three chakras got spoiled.

Wrongdoers can spoil even part of Sushumna. If it is clear, no problem of Kundalini rising, if it is not clear, if it is a problem it can be corrected in Sahaja Yoga.

Seeker: [unclear, ...chakras there]

Shri Mataji: Yes.

Seeker: [unclear, the main centres] make the Sushumna. The Sushumna, there is shown, started from [unclear].

Shri Mataji: [unclear]

Seeker: It is connected?

Shri Mataji: No, It is not connected. This connection comes through this Kundalini which rises. This is the gap, which is called in the Sanskrit language as the Bhawasagara. But we call it as, you can say, what should you say, bottomless pit or (Shri Mataji is laughing) whatever they call it. You see the connection is not there, it is like two, two ladders which are complete and one ladder hanging in the way. That’s why the Kundalini has to rise [unclear] Up to this point, our human awareness had reached. Up to this point, our parasympathetic nervous system is acting, or we can say in the central nervous system you can feel. Once this is joined together, all together, then you start feeling it on your fingers, the whole sympathetic nervous system is starting [unclear...] subject [unclear... ]. Forget it, you [unclear... ] better have the joy.

Seeker:[unclear] you Mataji, and [unclear...] can I ask your name?

Shri Mataji: Nirmala

Seeker: Nirmala Devi, yeah, and mostly ... we call you Mataji...

Shri Mataji: What do you want to know?

Seeker: [unclear]

Shri Mataji: But see now, this lifetime, I am not going to say anything about it. Because those who told anything like [unclear] they were crucified, you see! I’m very careful, I will tell you about..., I would like you to discover for yourself. You see, now I am [unclear] giving this human Realisation [unclear, I learned] that to human beings, the most challenging is to tell them anything about yourself. So keep quiet. Let them become something and see for themselves. What did Christ say? - “I am the Light and [unclear].” It was too much, it was too much for human beings to bear, you see. When Krishna said: “[Sanskrit, Sarva dharma ...] - Give up all these nonsensical things and just come to Me and surrender to Me”. If I say such sentences, you will crucify Me. I know. But, I am not going to stop a - persuade in a very [unclear] manner, I am a, [unclear], and I am much cleverer than all [unclear] at least that [unclear] experience that we are not going to fall the show by these things, you see. So, you have to discover Me. And I will not tell you what I am, what are My powers, how [unclear...]. It is for you to discover. That’s a much better thing, that you discover Me nicely and find out. Alright?

Seeker: [unclear................]

Shri Mataji: I will tell you what is to be done. [unclear...] we had Indians, you see, [unclear...], because they have a sensitivity. I would say they are not [unclear...] I would say, they know, you see, that’s why all these thugs came here, because they would not sort of [unclear, cheat us] they are too clever. But we Indians we will feel it [unclear, and ask] but I am not going to say much about it. Let’s see now, what is it. If I am a hoax you must discover, if I am cheating you will discover and if I am something [unclear, you will discover that]... Alright? You find out. But just now, don’t you worry. HA!

Seeker: [inaudible]

Shri Mataji: [unclear]........

Seeker: ...how you get the chakras, which way they are... this is the number one...

Shri Mataji: Yes, this is the number one, this is the number one, this is the Mooladhara chakra here, here is Mooladhara. The second is Swadhishthana, the second here, Swadhishthana is here, alright? Now, this is Swadhishthana, and number one [unclear], and this one is Manipura. This chakra is here, this finger, and then we have got this heart is on this finger, heart, and then we have got Vishuddhi is on this finger, we got this Agnya, is on this finger. I would say that you can take the chart from [unclear]. And here they have shown it very nicely. [unclear] that he has given this colours as shown. Can you see the colours here? That is how it is.

Caxton Hall, London (England)

Loading map...