Swiss Hoteldeki Görüşme

Swiss Hoteldeki Görüşme 2001-04-23

Location
Talk duration
41'
Category
Interview
Spoken Language
English

Current language: Turkish, list all talks in: Turkish

The post is also available in: English.

Swiss Hotel’de Görüşme. İstanbul (Türkiye), 23 Nisan 2001.

Görüşmeci: Bugün Türkiye'de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

HSM: Biliyorum.

Görüşmeci: Ve milli bir bayram. Bu günde, Türkiye'ye bir mesajınız var mı?

HHSM: Aman Tanrım, buna çok sevindim. Bakın, onların anlamadıkları şey, bizim yaptıklarımızın çocuklarımız üzerinde bir etkisi olacağı, onlar için cehennem mi yaratıyoruz?

Görüşmeci: Yaratmamalıydık Anne.

HHSM: İşte bu. Çocukların bakış açısıyla düşünmeliyiz. Onlara ne veriyoruz? Ve bugün harika bir gün, çünkü Ben gerçekten çocuklarımızı sömürdüğümüzü hissediyorum. Onları düşünmüyoruz ve kendi kendimize delirme şeklimiz, onlar manyak [ANLAŞILMIYOR], bunu söylemek zorundayım. Onların yapmaya devam ettikleri şey, ama sen bir çocuğa ne vereceksin? Onlara huzur vermelisiniz. Onlara neşe vermelisiniz. Bunu yapıyor musunuz? Bu bu yaşlı insanlar sadece, onlar herkesi önemseyen heyecanlarını kaybettiler. Siz çocuklarınızın sadece çok huzurlu, güzel, neşeli bir ülkeye sahip olmaları gerektiğini düşünüyorsunuz, öyle değil mi? Onların başına bu gelmeli.

Görüşmeci: [ANLAŞILMIYOR] Anne, evet böyle olmalı.

HHSM: Tüm bu şeyler sonsuza kadar sürmeyecek

Görüşmeci: Yok, bu çok doğru Anne. Anne, yanılmıyorsam BM barış madalyası da dahil olmak üzere barış üzerine birçok ödül aldınız.

HSM: Barış mı?

Görüşmeci: Barış madalyası.

HHSM: Kaç tane aldım bilmiyorum, Tanrım. Bakın, Ben tüm bu ödülleri umursamıyorum. Ve geçenlerde bir tane de Hindistan'da verdiler. Ödül, İnsanlığın Mücevheri olarak adlandırılıyor. Onlara, bunu istemediğimi söyledim, Bombay'a gitmeyeceğim, bunun üzerine Bana vermek için onlar Pune'ye geldiler. Ama görüyorsunuz ki bu ödüllerin ve Benim için verilen şeylerin hiçbir değeri yok. Çünkü çok kişi alıyor, çok kişi alıyor. Ben ne, Ben hiç kimseden sertifika istemiyorum, dedim, buna ihtiyacım yok ama onlar vermek istiyorlar, bazıları da vermek istemiyor. Vermek istemeyenler de var, çünkü Ben Katolik değilim, böyle diyorlar, bazıları da vermiyor. Hristiyan olmadığım için Bana vermiyorlar. Bu böyle, aptalca. Görüyorsunuz, Ben bunların hiçbirisi değilim ve Beni esasa göre yargılamıyorlar. Beni esasa göre değerlendirseler, bu ödüllerin bir anlamı var ama onlarda bu yok.

Görüşmeci: Anlıyorum Anne. Örneğin, Sahaja Yoga barışın ve çocukların korunmasını teşvik etmek için dünya çapında hangi faaliyetleri yapıyor?

HHSM: Her şeyden önce, insanı daha yüksek bir farkındalık düzeyine taşıyarak dönüştürmeye çalışıyoruz. Bununla birçok şeyin akıp gittiğini görüyorsunuz. Örneğin, uyuşturucu gibi şeylere olan bağımlılığınız ve bütün bu şeylerin hepsi azalır. Sonra pek çok hastalık tedavi edildi ve kişi, çok güzel bağımsız bir şahsiyet olur ve kolektif bilince ulaşır, görüyorsunuz. Yani böyle olan bir grup insan, aydınlanmış insanlardan oluşmuş diyebileceğimiz böyle bir toplum, yarın tüm dünyayı değiştirebilir.

Görüşmeci: Anne, İnsan buna nasıl ulaşır, bu aydınlanmaya, bir meziyet olarak bu aydınlanmaya nasıl ulaşır [ANLAŞILMIYOR]?

HHSM: Bakın, bu konuda iki şey var, şu anda çok sayıda gerçeği arayan kişi var, dünyanın her yerinde siyah, beyaz, sarı, hepsini gördüm. Hepsi gerçeği arayanlar. Ve ne oluyor, onların içinde bir güç var. Herkesin içinde kundalini adı verilen üçgen kemik vardır. Ona herhangi bir isim verebilirsiniz ve bu yükselir ve size Tanrısal olanla kurulan bu bağlantıyı verir. İşe yarayan çok çok basit bir şeydir ama vakti geldiği için, vakti bu olduğu için, aynı zamanda onlar arayış içinde oldukları için, çünkü onlar bunda çok samimiler [ANLAŞILMIYOR] bununla da bağlantılıdır.

Görüşmeci: Bu kundalini enerjisi yükseldiği zaman, bunun insanlar üzerindeki etkileri nelerdir ve insan, bu enerjinin aktif olduğunu nasıl anlar?

HHSM: [ANLAŞILMIYOR] Tam bir dönüşüm geçirirsiniz. Bilirsiniz, bu onu sizin ne kadar mükemmelleştirdiğinize bağlı ama ilk olarak, dediğimiz gibi insanın sahip olduğu altı tane düşman vardır. Ve öfke gibi bu altı düşman ve seks alışkanlıklarında sapkınlık diyebileceğiniz şey, sonra bu yozlaşma hırsı, sonra bağımlılıklarınız var. Bakın, onlar sahtekar olacaklar çünkü sizin [ANLAŞILMIYOR] oğluzun [ANLAŞILMIYOR] şunu şunu getirmesi. Bu türden tüm bu tanımlamalar var. Ve ayrıca gurur, sanki biz harika bir şeymişiz gibi. Bu bir ego sorunudur.

Görüşmeci: Yedi büyük günah gibi.

HHSM: Hı?.

Görüşmeci: İngilizce de dendiği gibi “yedi ölümcül günah”. Gurur, [ANLAŞILMIYOR], tembellik, şehvet.

HHSM: İngilizlerde var ama şimdi geliyorlar.

Görüşmeci: İngilizlerde var.

HHSM: Her yer gelmek zorunda [ANLAŞILMIYOR]. Her eylemin bir tepkisi vardır ve onlar bunu anlıyorlar. Şimdi düşünün, bu konuda hiçbir şey yapmadan onlar ülkemizden ayrıldılar. Bunu nasıl başardılar? Yani onlar dünyaki itibarlarını da önemsiyorlar. Ve işler değişiyor, sana katılıyorum, onlar çok fazlalar. Burası küçük bir ülke ve onlar çok şey başardıklarını düşündüler ama bu [ANLAŞILMIYOR] böyle gitmiyor.

Görüşmeci: Anne Sahaja Yoga, Sufizm gibi mi, İslami Spiritüalizm gibi mi?

HHSM: Bu bir “izm” değil. İkisi arasındaki fark budur. Bu gelen beyler gibi, herkes kendisine Sufi diyebilir. O da kendisine Sufi diyor ama sadece tartışmacı birisiydi ve dünyevi olarak çok kötü, şudur, budur dedi ama kendisi için ne söyleyeceğini bilemedi. Yani bir “izm” değil. Bu bir. “İzm”, bir tür şey anlamına gelir, bir tür teori diyebiliriz veya bir şeye inanan bir tür grup olabilir. Bu böyle değil. Sahaja Yoga sizi Sufi yapar. Sufi temiz, Nirmal demektir. Bu onun, sizin temizlenmenizi sağlaması demektir. Sizi temizler ve bu korkunç şeylerden kurtulursunuz ve dönüşüm geçirmiş bir kişilik olursunuz.

Görüşmeci: Tasavvufta nefis denen insandaki kötü bir tabiat anlayışı vardır ve bu nefsi terbiye derek veya Sufi [ANLAŞILMIYOR] kolektif bilince ulaşır.

HHSM: Bu yanlış bir fikir. Sufilerin çoğu nasıl Sufi olduklarını biliyorlardı. Onlar bu şekilde doğdular. Ve Tao gibi bunun hakkında konuşan diğerleri, bu Çin şeyini duymuş olmalısınız, Tao. Bir bilgeyi tarif ettiklerinde, bilge böyledir, bilge şöyledir ama kişi nasıl böyle biri olur? Yani tasavvuf teorilerinde bile bu kısım eksiktir. Nasıl Sufi olunur? Sadece dönüp dönüp durarak olamazsın, belirli bir yaşam kodunun altına düşersen, böyle olmazsın. Nedir? Kundalini, yükselmelidir.

Görüşmeci: Peki diğer tasavvuf biçimleri nerede, ne deniyorlar, ne elde etmeye çalışıyorlar, Sahaja Yoga nerede başlıyor? Bunu söyleyebilir misiniz?

HHSM: Her tür kontrol var ve bu şeyler içinde, kendilerini baskı altına alarak buna ulaşmaya çalışıyorlar. Yolu bu değil. Siz özgür bir insan olmalısınız, kundalini ile siz özgür bir insan olursunuz, kimsenin size “bunu yapma” demesine gerek yoktur, siz sadece olursunuz. Mesele olmaktır.

Görüşmeci: Mesele olmak. Anne, Sahaja Yoga veya bir Sahaja Yogi, içinde yaşadığı topluma nasıl bir fayda sağlar?

HHSM: O kişi kendisi için yeni bir toplum yaratır. Ve sonra bununla başkalarına da yardım edilir. Çünkü onlar açgözlülüğün olmadığı, kavganın olmadığı, dövüşün olmadığı, hep birlikte mutlu, birbirinden neşe duyarak ve anlayış içinde yaşayan bir toplum görürler. Başka bir şey de olur, onlar kendi ülkelerinde neyin yanlış olduğunu görmeye başlarlar. Kendi toplumunuzda yanlış olan şey ne? [ANLAŞILMIYOR] olan bütün dinlerde ne yanlış? O sadece bir şeyleri gören türden bir insan olur. Yani böyle bir toplum biçimlenir ve bu insanlar, başkalarını etkilerler. Sahaja Yoga işte bu şekilde etrafta bu kadar çok yayılıyor. Çünkü Ben artık her yere gitmiyorum [ANLAŞILMIYOR] burası ülkeler dediler. Ben yarısında fiziksel olarak [ANLAŞILMIYOR] bulunmadım ama olan şey nedir, bunu alan bir kişi gider ve bir başkasına verir. Çünkü gerçek budur, görüyorsunuz, işe yarıyor.

Görüşmeci: Bu harika. Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar, İsrail ve Filistin çatışmasını temsil eden Ortadoğu gibi birçok [ANLAŞILMIYOR] bölgenin ortasında yer almaktadır. Türkiye dekiler ve/veya Türk yogiler bu bölgelere barış getirilmesinde rol oynayabilir mi?

HHSM: Elbette, elbette, neden olmasın, elbette. Türkiye'nin çok büyük bir kutsaması var; burada pek çok Sufi vardı. Ve eğer onları okursanız, bu şey Sahaja Yogilerin tanımıdır. Onların hepsi Sahaja Yogilerdi. Onlara Sahaja Yogiler demediler ama onlar öyleydiler. Çünkü onlar, bu şekilde olmayı tarif ediyorlar, böyle olmayı tarif ederler. Ve kendi deneyimlerini ve tüm bunları anlattıkları zaman, şiirde, gördüklerinize şaşırıyorsunuz, onlar sadece Sahaja Yogiler gibi konuşuyorlar. Bunun nedeni budur; Bu kutsama sayesinde Türkiye Benim için de çok önemli hale geldi. O spiritüellik kesinlikle burada bir şekil alacaktır ve belki de her zaman İslam'ın Türkiye'de gerçekten çok iyi şekilde gösterilebileceğini hissetmişimdir. Belki de bu insanların İslam hakkındaki fikirlerini düzeltmelerine yardımı olur.

Görüşmeci: Anne, İslam'dan bahsetmişken, Afgan hükümetinin Buda heykellerini yıkarak yaptığı eylemler. Bu nasıl oldu, Hindistan'ın tepkisi ne oldu, Sahaji'nin tepkisi ne oldu?

HHSM: Görüyorsunuz, onlar bizim için [ANLAŞILMIYOR] baştan aşağı bir lanet oldular. Çünkü Hindistan için görüyorsunuz, Hindistan her şeye, her dine saygı duyuyor, [ANLAŞILMIYOR], bütün dinlere aynı şekilde saygı gösteren tek ülke orasıdır. Bu yüzden bu onlar için bir şok oldu çünkü İskender Afganistan'a geldiğinde, bu sanatçının onların sahip oldukları bu güzel çevreyi ve sahip oldukları güzel dağları görmesi, çok tarihi bir şeydir. Ve onlar, biz size taşları yontabileyeceğini öğretebiliriz dediler. Orada onlara öğrettiler. Hintliler bunun için onlara [ANLAŞILMIYOR] çok minnettardı. Ve bize sadece kendilerinin öğrettiklerini, aksi halde kayaları yontmayı bilmediğimizi söyleyecek kadar da ileri gittiler. Bizde [ANLAŞILMIYOR] gibi çok iş yaptılar. Ama sonra, [ANLAŞILMIYOR] korkan Yakshini adında bir bayan buldular ve bu fikri hiçe saydılar. Yani Hintliler kaya yontmayı biliyorlardı ama onlar istemediler. Çünkü her zaman kayanın içinde olurdu ama bunlardan neden evleri ve eve gidebilecek bir şey yapmıyorsunuz. O zaman bu fikir gitti, bunu sadece Yunanlılar başlattı, kimin [ANLAŞILMIYOR] bize hizmet ettiği veya bize öğrettiği önemli değil. Yani onlar çok, çok iyi bilinen yapılardır ve buna hepimiz çok saygı duyarız, şüphesiz. Sadece Budist olduğu ya da bir sanat eseri olduğu için değil ama bu insanların kafalarında hiçbir duyarlılık kalmadı. Onlar sadece yıkıma inanırlar. Şimdi yok ederek İslam'ın yayılacağını mı sanıyorsunuz? [ANLAŞILMIYOR] sizi bundan ne kurtaracak? Yoksa orası eskiden insanların ziyaret ettiği bir yerdi, eskiden turistleri vardı, bütün bunlar artık bitti. Sahip oldukları tek yüceltici şey budur. Başka neleri var. Onlarda Tac Mahal yok. Eski tapınaklardan hiç birisi yok, hiçbir şeyleri yok. Onların sadece o heykelleri vardı. Onlarda da [ANLAŞILMIYOR] vardı, orada ne olduğunu bilmiyorlardı [ANLAŞILMIYOR] söz yok, onların mirası, en büyüğü. Birçok kişi bunu görmeye gitti. Mısır'ı görmeye gitmemiz gibi, Ben de, akrabalarımdan da birçok insan da o heykeli görmeye gitti . Yani şu anda kaybettiler. Oradaki tüm bu cesetleri görmeye mi gidecekler.

Görüşmeci: [ANLAŞILMIYOR] sıkıntı bu, Anne

HHSM: Bilmiyorum. İslam hakkında bir tür bir fikirleri var.

Görüşmeci: Anne, bu soruları sormak ve sizin aydınlanmış görüşlerinizi dinlemek çok ama çok büyük bir zevkti. İçtenlikle umarım ki, gelecekte bir gün sizinle tekrar röportaj yapma şerefine erişirim.

HHSM: Eğer ben?

Görüşmeci: Yine söylüyorum. Umarım gelecekte bir gün sizinle tekrar röportaj yapma lütfu bana verilmiştir.

HHSM: Elbette, her zaman.

Görüşmeci: Ne büyük bir şeref Anne.

HHSM: Çok iyi bir röportajcısın, söylemeliyim, çünkü İngiltere'de korkunç şeyler yaşadım. Bu yüzden İngiliz olduğumu söylediğinde biraz korktum.

Görüşmeci: Türkiye'nin etkisi olmalı.

HHSM: Bence İskoçlar kesinlikle daha iyi insanlar. Bir görüşmeci uzun zaman önce geldi ve Bana garip sorular sormaya başladı.

Öncelikle Bana, siz neden bu ülkedesiniz dedi. Kocamın bir randevusu olduğu için geldim dedim; Ben onunla birlikte geldim, tamam. Ama Bende size neden Hindistan'a gittiğinizi de sorabilirim, dedim. O oldukça iyiydi. Sonra Bana başka bir soru sordu, nüfusunuz ne olacak, neden gidip nüfusunuz için bir şeyler yapmıyorsunuz. Hindistan'da neden bu kadar çok nüfus var? Bak, üzgünüm ama eğer size bir şey söylersem, umarım incinmezsiniz, dedim. Evet dedi, bana bunun nedenini söyleyin. Bakın bunun sebebi, geçen gün gazetede okumuş olmam. O sırada Londra şehrinde her hafta, iki çocuk ebeveynleri tarafından öldürülüyordu. “Gerçekten mi, evet, anladım” dedi.. Peki hangi çocuk anne-babası tarafından öldürülebilecekleri bu ülkede doğmak ister ki? Buna oldukça şaşırmıştı. Yani çocuklar da Hindistan'a gidiyor ve doğum alıyorlar çünkü orada çocuklarını seven insanlar var. Yani onlar Hindistan'da doğmak istiyorlar, bu konuda ne yapabiliriz.

Sonra Bana ülkenizde neden bu kadar fakirsiniz? diye sorduğu ikinci soru çok komikti, Bu doğrudur dedim. Sorumlu olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Nasıl yani, dedi, 300 yıl vizesiz, hiçbir şey almadan oraya gittiniz ve orada yaşayan üç Hintli için bizi yağmaladınız, sonrasında ne olacaktı ki, dedim. Bütün bunların net sonucu [ANLAŞILMIYOR] ne olacak? Bir zamanlar en zengin ülkelerden biriydik ama yeni insanlar bizi yağmaladılar, ne yapalım.

Görüşmeci: [ANLAŞILMIYOR] doğru Shri Mataji.

HHSM: Sonra sessizleşti.

Görüşmeci: Anne, ben düşünürken aklıma geldi. Türk gazetelerinden bazılarını okuyordum, sonuçta bu benim işimin bir parçası ve Sabah gazetesinin bir röportajı, “sizi yok eden şey açgözlülük, sizi aşağı çeken açgözlülük”, dediniz. Sanırım Türkiyedeki ekonomik kriz hakkında gazetecilere bunu anlattınız.

HHSM: Evet, doğru.

Görüşmeci: Bu doğru.

HHSM: Bakın mesele şu ki onlar çok sanatçı, bilirsiniz onlar öyle güzel sanatçılar ki. Yoktan, güzel şeyler yaratırlar. Bu yüzden, onların neden para peşinde koşmayı istediklerini ve kendi ülkelerini mahvetmek istediklerini bilmiyorum. Görüyorsunuz, sahip oldukları sanat onlara Lakshmi'nin tüm kutsamalarını vermek için yeterli. Ama değiller, memnun değiller. Modern tarzda para kazanmak istiyorlar. Bunda siz kaybolursunuz. Yalan söylüyorsunuz, hile yapıyorsunuz, her tür şeyi yapıyorsunuz ama sanat söz konusu olduğunda harika bir şey üretiyorsunuz. Ve bu tür bir gerçek karşılama budur. Ama insan kendi içinde tatmin olmalıdır. Mesele şu ki, eğer sahip olmak istiyorsanız, deyin ki Rockefellerin şeylerine, o zaman yapamazsınız, bundan neşe duyamazsınız. Şu an Amerika'da yaşadığımız şey [ANLAŞILMIYOR] büyük. Ve herkes o karardan [ANLAŞILMIYOR] geçiyor. Ama sanat [ANLAŞILMIYOR] olamaz. O halde sanat sevgisini her türlü sanatta kendi bilgilerine götürmeleri gerekirdi. Ve mükemmel bir şekilde iyi olacaklardı ama onlar kendi doğalarını anlamıyorlar. Ve koşarak herkes Amerikalı olmaya çalışıyor, bilemiyorum, Hindistan'da bile.

Görüşmeci: Anne, Türkiye'de İstanbul dışında başka bir yere gittiniz mi?

HSM: Öyle olmadı. İsterdim. Bu sefer, bu yüzden dört gün verdim. Farklı yerlere gitmek istiyorum, bakın, günüm yok. Anlıyorsunuz. Buradayken çok meşgulüm ve sonra da ortadan kayboluyorum. Ama yapardım, bu sefer bencil davrandım.

Görüşmeci: Anne Konya'yı görmek ister misiniz?

HHSM: Hı?

Görüşmeci: Mevlana'nın memleketi olan Konya'yı görmek ister misiniz?

HHSM: [ANLAŞILMIYOR] her şey. Hangi programları var bilmiyorum. Çünkü onlar Anne [ANLAŞILMIYOR] bize bunun için dört gün verdiğini söylediler, bilmiyorum, programları neyse onu yapmayı çok isterim.

Görüşmeci: Tamam Anne. Sanırım sorularımın sonu geldi Anne. Teşekkürler.

HHSM: Burası harika bir ülke; burada çok şey yapabilirsiniz. Demek istediğim bu adamın burada İslam, İslam, İslam bile demesi bile o kadar güzel bir şey ki, o da düzelecek.

...........

HHSM: Şimdi bu insanlar [ANLAŞILMIYOR] Krishna bilincini o kadar çok yayılıyorlar ki. Ben de Los Angeles'teydim, bilemiyorum [ANLAŞILMIYOR] bu yüzden bu kadar kötü ifşa oldular. Orada olan oğlan, bu sözüm ona çocukları, onlara ne diyorsunuz?

SY1: Krishna bilinci.

HHSM: Krishna bilinci. Yani artık büyüdüler. Onlar yetişkinler. Ve çocukken onları sürekli olarak istismar eden organizatörlere dava açtılar. Ve onlar sadece bir [ANLAŞILMIYOR] ceza ödemek zorunda kaldılar; Ben o kadar çok parayı bilmiyorum. Yani tüm bu saçmalıklar, onlar bu Krishna bilincini başlattılar. Yani ruhun herhangi bir bilincine sahip olmadılar. Bu kadar pis bir işi nasıl yapabildiler? Ve şimdi hepsi sahte, Amerika'da değildi. Tabii [ANLAŞILMIYOR] gitti, bu gitti, bu bitti. Ama bu Krishna bilinci hala devam ediyordu, yani. Yaptıkları şey kitap satmak.

SY1: Ve bundan para kazanmak.

HHSM: Kazanmak, sadece para kazanmak, bu şekilde para kazanmak. Ve her şey açığa çıkıyor.

SY1: Burada da Shri Mataji, şimdi bu insanların arzusu ruhsal olarak aydınlanıyor. Arzu, tüm bu yanlış bilginin insanları tarafından çokça suistimal edilmektedir. Her türlü insana [ANLAŞILMIYOR] seminerleri var.

HHSM: İnsanlar var.

SY1: Her türlü insan, seminer veriyor. Deepak Chopra bile buradaydı.

HHSM: Hatta kim?

SY 2: Deepak Chopra.

SY 1: Seminer vermek için buraya bile geldi. Ve seminere katılmak için para ödemeniz gerekiyor.

HHSM: Sadece para kazanıyor. O kişi sadece para kazanıyor.

SY 1: Ve bu insanların birçoğu geliyor, bilemiyorum otellerde bu tarz atölyeler yapılsın diye istiyorlar, falan filan. Bu gerçek.

HHSM: Deepak Chopra en kötüsü.

SY 1: Biliyorum.

HHSM: En kötüsü. Çok fazla para kazanıyor.

SY 1: Diğerlerinin de geldiğini söyledim. [ANLAŞILMIYOR]

HHSM: Amerika'da bir otelde bir fahişe ile yakalandı. Bütün bunlar orada. Ama görüyorsunuz, tüm bunlar oluyor, her şey oluyor ama bence insanlar büyüleniyorlar ve bunu asla görmezler. Onlar aptallar, bu son yargı. Bu zamanda aptal, bir aptala gidecektir. Ne yapabilirsiniz? Çok kötü vibrasyonları var ama en iyi tarafı, Benim konuşmalarımı kullanması.

SY 1: Evet. Tüm konuşmalarınızı kullanıyor. Ve birisi ona Shri Mataji'nin dökümanlarını veriyor olsa gerek diyordum.

HHSM: Önemli değil, yine de yalan şeyler söylüyor.

...........

SY 3: Shri Mataji, biyoenerji uzmanı olan adamla bir görüşmemiz var.

HSM: Kim?

SY 2: Biyoenerji uzmanı olan adam.

HHSM: O burada mı? Tamam ama Sadhana gitti mi, ne.

SY 3: Hayır uyuyor, dinleniyor diyor.

HHSM: O uyuyan birisi, tamam. Onu çağırabilirsin.

SY 3: Jai Shri Mataji.

HHSM: Doğru, Vishuddhi çok fazla. Bu biyoenerji işi nedir?

SY 2: [ANLAŞILMIYOR] gibi biyolojik şeylerden, ya da rüzgarla, suyun gücüyle enerji üretiyorlar.

SY 1: Temelde Shri Mataji, insanları iyileştirmek için enerjilerini vibre edecek bilgiye sahip türde insanlar var. Biyoenerji uzmanının şifacı olması, kundalini'nin sağlıkta yaptığı şeyi yapması gerekiyor. Vücudun bloke olduğu bölgelere vibrasyon vermek. Yani onlardan bazıları bunu dokunarak, bazıları dokunmadan, sadece vibrasyon vererek yapıyor.

HHSM: Ama onun bana söylediği şey farklı.

SY 1: Biyoenerji uzmanının yaptığı şey bu. Ve sonra hepsinin farklı bilgisi var. Ama çoğu, şu aralar burada olanların çoğu temelde Rusya kaynaklı.

HHSM: Rus mu?

SY 1: Bunu Rusya'da da öğretiyorlar. Ve insanların tıkanıklıklarına enerji vermekte, bir şifacı görevi görürler.

HHSM: O zaman biter. Enerji içinizde olmadıkça [ANLAŞILMIYOR].

HHSM: İçeri gel, gel.

SY 1: Kendisinin psikiyatrist doktor olduğunu ve ayrıca biyoenerji ve manyetizma alanında çalıştığını söylüyor. Ve kendisinin Türkiye'de insanları eğitmek ve şifalandırmak için, bio enerjilerle insanlara yardım eden bir kurumu, vakfı var. Ve üç yıl önce Macit vasıtasıyla geldi ve ayaklarınıza, ellerinize dokundu. Ve kendisini aydınlanmış hissetti. Yani bu sefer bir nevi doyasıya doyasıya yaşamak, aydınlanma sürecini devam ettirmek için sizi tekrar ziyaret etmek istedi.

HHSM: Evet ama yapılacak en iyi şey önce insanlara aydınlanma vermektir. İnsanlara aydınlanma verirseniz, iyileşirler. Çünkü bu, sizin her yeri kaplayan güce bağlanmanızı sağlayan bir güce sahiptir. Bir kerede, size bakan, her yeri kaplayan güçle birliktesiniz, genellikle.

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: O da, o onların enerjilerini başkalarına yardım etmek için kullanma bilgisi ile aynı türde şeyler yapmaya çalışıyor.

HHSM: Hayır. Ama insan her konuda net olmalı, biliyorsunuz. Bazen bu tehlikeli olabilir. Eğer tüm bilgiyi bilmiyorsanız ve bir şeyler yaparsanız, sağlığınızı bozabilir ve belki de başkalarının sağlığını bozabilir.

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: 18 yıldır biyoenerji yapıyor. Ve eğitimini Hindistan'da, Panjab'da aldığını söylüyor.

HHSM: Panjab. [ANLAŞILMIYOR]'da hangi eğitimi gördü?

(Türkçe açıklama)

HHSM: Ama Sahaja Yoga hakkında tam kapsamlı bir bilgiye, mutlak bilgiye sahipsiniz. Ve o zaman bunu halletmelisiniz çünkü bu problem yaratabilir.

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: Aynı fikirde, Anne.

HHSM: Çünkü bu işi yapan insanlar gördüm. O kadarda iyi olmayan Sahaja Yogiler zarar gördüler.

(Türkçe açıklama)

HHSM: Korunmayı da bilmeleri gerekiyor. Başkalarından nasıl korunuruz. Bütün bunlar Sahaja Yoga'da tam bir bilimdir.

SY 1: Auraları görebildiğini söylüyor.

HHSM: Bunu yapmaması gerekir.

SY 1: Ve sonra kendi içinde kişinin sağda mı yoksa solda mı olduğunu hissettiğini söylüyor.

HHSM: Parmak uçlarında, ellerde.

(Türkçe açıklamalar)

HHSM: Tamam bakalım, Benim auramı görsün, bakalım ne görüyor?

(Türkçe açıklama)

SY 1: Üç yıl önce sizinle ilk tanıştığında, etrafınızda kocaman bir yeşil renk gördü, yeşil. Ve şimdi diyor ki, bu sefer dikkatimi koymadığını ama bir dakika önce dikkatini koyduğunda, hala üstünde biraz mor olan o yeşili gördüğünü söylüyor.

HHSM: Yeşil ile birlikte?

SY 1: Mor.

(Türkçe açıklama)

SY 1: İlk seferde hissetti. Her şeyden önce auranızı çok geniş olarak gördüğünü söylüyor.

HHSM: Yeşilin anlamı nedir?

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: Özellikle mor ile karıştığında ruhsal alemde çok derinlerde çok bağlantılı, etrafındaki enerjileri kontrol etmede çok güçlü.

HHSM: Yeşil mi?

SY 1: Yeşil. Ve aynı zamanda büyük, büyük Annenin insanlara olan sevgisi gibi. Bu yeşil. Ve ilk iki sefer için. İlk kez bu gördü ve bu sefer kalp atışlarınında hızlandığını hissediyor.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Sizinle üç yıl önce tanıştıktan ve aydınlandıktan sonra güçleri ve duygu gözlemi son derece gelişmiş. Ve bu sefer buraya gelmesinin nedeni bu açlık, bu yüzden...

(Türkçe açıklamalar)

HHSM: Söylediğim şey her zaman aceleye gelir.

SY 1: Bir de hanımefendi başınızdan yukarı doğru beyaz bir ışık çıktığını gördüklerini söylemiş.

HHSM: Ama içinde olduğunuz zaman, bunu görmezsiniz. Siz bunun içindeyken. Dışarıda olduğunuz zaman, ancak o zaman görürsünüz.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Görmemeye çalıştığını söylüyor. [ANLAŞILMIYOR]

HHSM: Görmemek en iyi durumdur. İçeride olduğunuz zaman görmezsiniz.

(Türkçe açıklamalar)

HHSM: [ANLAŞILMIYOR] yani auraya göre yargılamak iyi olacaktır ama sizin için değil. Orada değilsiniz, içeride olmalısınız.

(Türkçe açıklama)

SY 1: İyi diyorlar, o düşünmek zorunda, sıfırdan başlıyor, öğreniyor.

HHSM: Yani burada bazı insanlar var, onlara gelmeli ve Sahaja Yoga'yı çok iyi anlamalılar, ustalaşmalılar.

(Türkçe açıklama)

HHSM: Bununla kendisi güvende olacaktır.

(Türkçe açıklama)

HHSM: Bir şey. Ve başka bir şey, ne yaparsa yapsın, mükemmel olacaktır. Misafir işi yok.

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: Buradaki Sahaja Yoga vakfına üye olmak istiyor. Ve biyoenerji vakfı olarak adlandırılan kendi vakıfları arasında bir kombinasyon kurmak istiyor.

HHSM: Ama önce mükemmel bir şekilde bilgiye sahip olması gerekiyor.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Türkiye'de zaten biyoenerjinin bilimsel olduğunu kanıtlamaya çalıştığını, bu yüzden de Sahaja Yoga'nın bir bilim olduğunu zaten çok iyi biliyorum, diyor.

HHSM: [ANLAŞILMIYOR] o zaman karışıklık olabilir, anlıyor musunuz, bunun ne olduğunu bilmek zorundasınız? Ne oluyor? Hangi insanlar catch ediyor? Onların sorunları nelerdir? Nasıl düzeltilir? Tam olarak.

(Türkçe açıklama)

HHSM: Kundalini'yi yükseltmeleri, onlara aydınlanma vermeleri gerekiyor.

(Türkçe açıklamalar)

HHSM: Her şeyi.

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: Hatta bazı müşterilerini, bazı hastalarını da Sahaja Yoga merkezine gönderiyor.

HHSM: Neden sen kendin yapmıyorsun? Sen kendin Üstad olmalısın.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Kimden öğreneceğini bilmediğini söylüyor.

HSM: Hepsinden. Selim yapabilir.

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: Selim'i zaten tanıyor ama telefon numarasını kaybetmiş.

HHSM: Selim orada.

SY 3: Jai Shri Mataji, Bizde bir sürü kişi var.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Geliyorlar, geliyorlar, Sahaja Yoga merkezinde yapın diyorlar.

HHSM: İlk nokta, önce kendinizi tanımanız. Bu Sahaja Yoga'dır.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Meditasyon yaparak kendini hastalarında yansıtmaya çalıştığını söylüyor ama eğer Sahaja Yoga'nın tüm tekniklerini öğrenirse.

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: Sahaja Yoga hakkında biraz bilgisi var. Biraz okuyor ama yeterli değil. Onu mükemmelleştirmeli.

(Türkçe açıklama)

HHSM: Bir şey var, kendisi renkleri veya bu auraları görmeyecek.

(Türkçe açıklama)

SY 1: O da, kendisi de görmek istemiyor, Shri Mataji.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Yeni fark etti çünkü gördüğü bir şeyi de biliyordu. Gittikçe derinleştikten sonra görmemeye başladı. Ve nedenini bilmiyordu ve cevabı Sizden aldı.

HHSM: Çünkü eğer siz dışarıdan bakarsanız, o oradadır. Diyelim ki denizin dışındasınız, denizi görebilirsiniz. Ama denizin içinde batsaydınız ne görürdünüz?

(Türkçe açıklamalar)

SY 1: Üç yıl öncesine kıyasla daha genç olduğunuza dair bir iltifat var Anne. Evet.

HHSM: Ben böyle çalışıyorum, bilemiyorum.

(Türkçe açıklama)

SY 1: Kendisi daha ve daha çok aydınlanmak istiyor. Ve onlar ayrılmadan önce onlara söyleyeceğiniz son sözlerinizi duymak istiyorlar. Bu sayede hayatlarını buna göre düzenleyebilirler.

(Türkçe açıklamalar)

HHSM: Bakın Sahaja Yoga'da aşamalar var. Biri düşüncesiz farkındalık denilen, bu a'dır, ben onu Patanjali'den bile kısa tuttum.

O, bunun ilk olarak düşüncelerle farkındalık olması gerektiğini söyledi.

Sonra, ikinci aşamanın düşüncesiz bir farkındalık olması gerektiğini söylüyor.

Sonra ikinci, üçüncü aşama bizim “nirvi kalpa” dediğimiz şey olmalı, hiç şüphe olmamalı diyor ama önce şüpheniz olacak ve şüphelerle Samadhi diyor ama o zaman sizin hiç bir şüpheniz yoktur. Yani ötesine geçtiğinizde bu dördüncü aşamadır.

Swiss Hotel, Istanbul (Turkey)

Loading map...